Perakendecinin dışsal sorunları sıklıkla gündeme gelir; ekonomi, sektörel ve siyasi gelişmeler, rekabet gibi konular hep tartışılır. Peki, perakendecinin içsel sorunları nelerdir?
İnsan Kaynağı: Perakende sektörünün en büyük sorunlarından biri, nitelikli insan kaynağına erişimdir. Şirketler, beklentilere uygun genel müdür, insan kaynakları, pazarlama, bilgi işlem, mali işler ve lojistik yöneticisi bulmakta zorlanıyor. Sektörün zorlu çalışma koşulları, hem beyaz yaka hem de mavi yaka çalışanlar için yüksek iş gücü devir oranlarına yol açıyor. Bu kadar geniş bir iş gücünü yönetmek, performansını değerlendirmek, ödüllendirmek veya işten çıkarmak gibi zorlu operasyonel süreçlerle her gün karşı karşıya kalmak, büyük bir yük oluşturuyor.
Organizasyonel Yapı: Küçükken büyüyen, büyüdükçe iş yapış şekilleri dağılan veya küçülmeye çalışan şirketler, organizasyon yapılarını aynı hızda adapte edemiyor. Bu adaptasyon eksikliği, iş gücü kaybı ve verimsizlik olarak geri dönüyor.
Verimsizlik: Kaynakların verimsiz kullanımı, bütçe görüşmelerinde farklı kalemler altında ortaya çıkmakta ve birçok şirket bu durum karşısında anlık kararlarla aslında şirketin sürdürülebilirliğini tehlikeye atan adımlar atmaktadır.
Süreç Eksikliği ve Belirsizlik: Oluşturulmamış ya da uygulamaya geçirilememiş süreçler, şirketlerin en büyük sorunlarından biri. “Perakende detaydır” sözü boşuna söylenmemiştir; süreç eksikliği, şirketlerin performansını olumsuz etkiler.
Denetim Eksikliği: Denetim departmanlarının bulunmaması veya mevcut departmanların süreç geliştirme ve iyileştirme faaliyetlerine yeterince katkı sağlayamaması, şirketlerin sağlıksız yapılanmasına ve verimsiz çalışmasına sebep olmaktadır.
İnovasyon Eksikliği: Nitelikli insan kaynağı eksikliği ve yoğun iş temposu, şirketlerin inovasyona yeterince zaman ayıramamasına neden olmaktadır.
Yönetsel Hatalar: Küçük şirketlerde “bu şirketi biz bu hale getirdik” bakış açısı ve sorunlara eski yöntemlerle yaklaşma eğilimi; büyük şirketlerde ise “biz en iyiyiz, en doğruyu biz biliriz” anlayışıyla müşteri ve çalışan ekseninden uzaklaşma, hedef ve ciroya odaklanma gibi yönetsel hatalar sıkça görülmektedir.
Tedarikçi Uyumsuzluğu: Sürekli büyüyen ve aynı hızla küçülen bir tedarikçi ağıyla uyumlu çalışamama veya çalışmak istememe, müşteri memnuniyetini olumsuz etkilemektedir.
Gereksiz Değişim Hamleleri: Yönetim kararlarıyla gerçekleştirilen logo, dekor gibi gereksiz değişiklikler, şirketin kaynaklarının verimsiz kullanımına yol açmaktadır.
Giderlerin Kontrol Edilememesi: Şirket giderlerinin kontrolsüz artması ve bu artışın her ay yapılan yönetim toplantılarında çözüm bulamaması, perakendecilerin önemli bir içsel sorunudur.
Bu ve benzeri birçok içsel sorunla mücadele eden perakendeciler, bu sorunlardan fırsat bulabildiklerinde satış yapabilmektedir. Görüldüğü gibi perakendecilik, zorlu bir iştir. Bu zorlu yolu seçen tüm perakendecilere kolaylıklar diliyorum.