Adolf Hitler, 20. yüzyılın en etkili, güçlü ve acımasız liderlerinden biri. Katliamlarıyla sayısız insanın ölümüne neden olan Alman diktatör hakkında merak edilenler aşağıda ele alınmıştır;
Adolf Hitler kimdir denildiğinde karşımızda birçok farklı yanıt çıkmaktadır. Kimilerine göre acımasız bir diktatörken, kimilerine göre gelmiş geçmiş en başarılı politikacılardan bir tanesidir.
Bu bakımdan Hitler, SSCB’nin tartışmalı lideri Josef Stalin ile aynı kefeye konulabilir. Zira Stalin de geçtiğimiz yüzyıla damgasını vurmuş tartışmalı liderler arasında yer almaktadır.
En az 5.5 milyon insanın ölümüne neden olan ve binlercesinin hayatını zehir eden Alman diktatör, öyle ya da böyle merak edilmektedir. Aşağıdaki başlıklarda da hayatı, iktidara geliş öyküsü, ünlü sözleri ve bilinmeyenleri incelenmiştir.
İçindekiler
Adolf Hitler Kimdir? Kısaca Bilgi
Faşizm ideolojisinin yaratıcısı Benito Mussolini’nin düşüncelerinden yola çıkarak oluşturduğu nasyonal sosyalizm ile en tartışmalı liderlerden biri olmuştur.
Diktatörlüğü döneminde Almanya’yı bir antisemitizm merkezine dönüştüren diktatör, milyonlarca Yahudi’nin ölümüne neden olmuş, Alman ırkının üstün ırk olduğuna inanmış ve insanlarını da kendi düşüncelerine inandırmıştır. Yaptığı işkencelerle hafızalara kazınan Hitler, katliamları ile pek çok filme, belgesele ve kitaba konu olmuştur.
En iyi politik filmler listesinde de yer alan Çöküş, Sophie Scholl: Son Günler ile Çizgili Pijamalı Çocuk bunlardan yalnızca birkaç tanesidir. Neredeyse hepsinde eli kanlı bir diktatör olarak öne çıkmıştır.
Gerçi, onu tanıyanlardan bazıları Hitler’in bir kuşun ölümüne bile ağlayabildiğini iddia etmiştir. Onu yufka yürekli ve kibar biri olarak tanımlayanlar da olmuştur. Ancak ne kadar yufka yürekli biri olabileceği hakkında bu yazıyı inceledikten sonra daha iyi fikir edinebilirsiniz.
Adolf Hitler’in Hayatı
20 Nisan 1889’da Yukarı Avusturya’nın Braunau kasabasında dünyaya geldi. Alois Hitler isimli gümrük memuru babasıyla, Klara Pölzl isimli annesinin 6 çocuğundan dördüncüsüydü. İlköğretimini Braunau’da ortaöğretimi Linz’de tamamladı.
Ev hanımı olan annesi Klara, Alois Hitler’in üçüncü eşi ve aynı zamanda kuzeniydi. İlk iki çocukları bebek yaşta ölen Hitler çiftinin, Adolf’tan sonra dünyaya gelen çocukları da 6 yaşındayken öldü. Babasının Klara’dan daha önceki eşinden Alois Jr. ve Angela isimlerinde iki çocuğu vardı. Alois Jr. 39 yaşına gelene kadar annesinin Schicklgruber soyadını taşıdı.
İşte bu nedenle, bazı kaynaklarda gerçek soy isminin Schicklgruber olduğu yönünde bilgilere yer verilmiştir. Hitler çocukluk döneminde başarılı bir öğrenci olsa da daha sonra yavaş yavaş okuldan uzaklaştı. Bu dönemleri en iyi politik kitaplar arasında yer alan Kavgam isimli eserinde detaylıca anlattığı bilinmektedir.
Onu tanımak isteyenlerin okuması gereken bu otobiyografi türündeki kitapta diktatör, en çok tarih ve coğrafya derslerinde başarı gösterdiğini, bu derslerin onun milliyetçiliğinde büyük oranda etkili olduğunu belirtmiştir.
Gençlik döneminde babasının kütüphanesindeki askeri kitapları okumuş, savaşlarla ilgili bulabildiği bütün bilgileri dikkatle incelemiştir. Kendisi bir ressam olmak isterken babası onun memur olması için diretti. Ancak 13 yaşına geldiğinde babası felç geçirip öldü ve Adolf liseyi terk ederek yetim çocuklar pansiyonuna yerleşti.
Babasının ölümünden sonra ciğerleriyle ilgili ciddi bir rahatsızlık yaşayan Adolf’un hastalığı, annesini liseyi bırakması için ikna etmesinde etkili oldu. Aralıksız resim çizmeye devam ettikten sonra Viyana Güzel Sanatlar Akademisi’nin sınavlarına girse de çok istediği bu okula kabul edilmediği sonucuyla karşılaştı.
1907 yılında annesinin rahatsızlığıyla birlikte maddi açıdan iyice zorlanmaya başlayan Adolf’un tek geliri babasından kalan yetim maaşıydı. Viyana’ya gitme kararı alan Hitler aynı yıl 21 Aralık’ta annesini kaybetti. Onu derinden sarsan bu olayın sonrasında Güzel Sanatlar Akademisi’ne kabul edilmek için uğraştı ama yeniden reddedildi.
Yetim aylığını kardeşi Paula’ya veren Adolf, 21 yaşına geldiğinde 5 parasız bir gençti. Bir müddet evsizler yurdunda, bir müddet de işçilerin yaşadığı bir evde kaldı.
Yahudi düşmanlığının temelleri Viyana’da atılan Hitler, burada Lanz von Liebenfels’in antisemitizm ile ilgili yazılarından, Karl Leuger ile Georg Ritter von Schönerer gibi politikacıların düşüncelerinden fazlasıyla etkilendi.
Yahudileri Ari Irk’ın doğal düşmanları olduğunu iddia etmeye başlayan Adolf Avusturya’daki krizden de onları sorumlu tuttu. Böyle düşüncelerle, 1912 yılında cebinde kalan son parasıyla Münih’e giden Hitler, mimariyle ve Houston Stewart Chamberlain’in yazılarıyla ilgilenmiş.
Bir müddet sonra Avusturya Ordusu tarafından asker kaçağı olarak tutuklansa da sağlıksız bulunduğu için salıverildi ve Münih’e geri döndü. Fakat I. Dünya Savaşı çıktığında Bavyera alayında gönüllü olarak savaşmaya gitti. Fransa ve Belçika’da Bavyera Alayı’nda haberci olarak yer alan Hitler, aynı zamanda ordu gazetesi için karikatür gibi bazı çizimler de yaptı.
Savaş sırasında gösterdiği başarı nedeniyle 1914’te İkinci Sınıf Demir Haç ve 1918’de Birinci Sınıf Demir Haç olmak üzere iki önemli nişana layık görüldü. 1916 yılında ise bacağından yaralandığı için Gazi Nişanı unvanı aldı.
Orduda kalmak istemesine rağmen çeşitli nedenlerden dolayı (liderlik özelliklerinin yeterli düzeyde olmadığı ya da Alman vatandaşı olmadığı için) rütbesi yükseltilmedi.
O zamanlar Alman vatandaşı olmasa da tutkulu bir Alman milliyetçisiydi. 1918’de Almanya’nın teslim olması karşısında büyük bir üzüntü yaşadı ve Versay Antlaşması’nın ağır hükümlerine şiddetle karşı çıktı. 1920 yılında terhis olan Hitler ile üstleri, böylelikle Alman İşçi Partisi’nde sürekli olarak rol almaya başladı.
1921’li yıllarda geniş kalabalıkların önünde etkili konuşmalar yapan bir isim olan Hitler, aynı yıl karşıt görüşlüler yüzünden partiden istifa etti. Fakat sonra üyelerin isteğiyle geri döndü. Çok daha güçlü bir şekilde partiye dönen lider, yapılan oylamada 1’e karşı 543 oy olarak, Führer ilan edildi ve partinin adını Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi olarak değiştirdi. Üyeleri ise Nazi sözcüğü ile anıldı.
1924’de hükümeti devirmek için girişimde bulunan Hitler, başarılı olamadı ve Birahane Olayı şeklinde adlandırılan eylemi yüzünden Nisan ayında 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Bu dönemde Kavgam isimli ünlü kitabını yazmaya başlayan Führer, 20 Aralık’ta bir tehlike olmadığı gerekçesiyle serbest bırakıldı.
1928 yılında 12 milletvekili ile parlamentoya giren Hitler’in partisi, 1930 seçimlerinden oyların %18’ini alarak 107 milletvekiliyle çıktı. 1932’deki seçimlerde ise oyların %37’sini alarak Cumhurbaşkanı Paul von Hindenburg tarafından başbakan ilan edildi.
Sonrasında izlediği politikalarla Hinderburg’a kendi partisi ile milliyetçiler dışında kalan tüm partilerin yayınlarını durduran bir kararname imzalattı. 1933’teki seçimin sonunda oyların %44’ünü alan Hitler, ertesi gün Reichstag’ın bütün yetkilerini dört yıllığına kabineye devrettiği yönünde kanun çıkarttı. Yasama ve yürütme organlarını da ele geçirdi. İkna kabiliyetinin de etkisiyle kendisini Almanya’nın büyük lideri ilan etti.
Dünya Savaşı neticesinde bozulan ekonomiyi düzelteceği yönündeki söylemleriyle insanları kendi tarafına çekti. Yeni iş sahaları ve yollar yaptırarak verdiği sözleri tuttuğunu gösterdi.
Ama bir yandan da savaş hazırlığı yapıyordu. Halka Alman ırkının üstün olduğu düşüncesini benimseten Hitler, öncelikle Yahudileri, sonrasında da diğer azınlıkları düşman olarak gösterdi. Bunun üzerine ülke genelinde katliam başladı. Milyonlarca Yahudi’nin yanı sıra azınlıklar ve ari ırka zarar vereceğine inanılan zihinsel engelli insanlar acımasızca öldürüldü.
Önce Avusturya, sonrasında da Çekoslovakya ve Polonya’yı işgal etti. Bu işgalleriyle Batı Avrupa’yı ve Rusya’yı karşısına aldı. Geniş bir cepheye yayılan savaş, Hitler’in kış mevsiminde Stalin yönetimindeki Rusya’ya savaş açması ve Amerika’nın savaşa dahil olması yüzünden Almanya aleyhinde sona erdi.
Kızıl Ordu’nun Almanları SSCB’den çıkarmasının sonrasında köşeye sıkışan Hitler, Batı ülkeleri tarafından da kuşatılınca askeri açıdan savaşı kaybettiğini anladı. Yine de antlaşma yapmaya yanaşmadı.
1945 yılının Nisan ayında Kızıl Ordu’nun Berlin’e yaklaştığı haberini aldı ama adamlarının ısrarlarına rağmen ülkeden kaçmaya yanaşmadı. 30 Nisan’da Sovyetler Hükümet Binası’na iyice yaklaştıklarında kafasına sıktığı kurşunla intihar etti.
Ayrıca yanında kendini siyanürle zehirleyen bir gün önce evlendiği 33 yaşındaki karısı Eva Braun’da vardı. Henüz 17 yaşındayken Hitler ile tanışan ve onunla uzun yıllar birlikte olan Braun, bu olaydan bir gün önce lidere bağlılık yemini etti. Hitler’in vasiyeti üzerine teğmenler cesetleri benzinle yaktı. Ayrıca köpeği Blondi de zehirlenerek öldürüldü.
Cesetlerin bulunup diş kayıtlarından teşhis edilmesinden sonra, Hitler ile Braun’un cesetlerinden geriye kalanlar Madgebug’a gömüldü. 1970 yılında ise mezardan çıkartıldı ve tamamen yakılarak külleri Elbe Nehri’ne gömüldü.
Adolf Hitler Hakkında Bilinmeyenler
Aşağıda ünlü lider hakkında bilinmeyen gerçekler sıralanmıştır.
- Adolf Hitler, 1939 yılında Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterildi.
- Bir vejetaryen ve hayvansever olan Hitler, hayvanların kesilmesini zorlaştıran yasalar çıkarttı.
- 4 yaşındayken bir rahip tarafından boğulmaktan kurtarıldı.
- Aileden ücret talep etmeyen bir Yahudi doktorları olan Hitler, iktidarı döneminde ona koruma vererek doktoru asil Yahudi ilan etti.
- Hitler üvey yeğeni Geli Raubal ile bir ilişki yaşadı ve genç kadın 19 Eylül 1931’de 23 yaşındayken Hitler’in Münih’teki dairesinde ölü bulundu. Bazıları bu ölümden Hitler’i sorumlu tutsa da olayın bir intihar mı yoksa bir cinayet mi olduğunun arkasındaki soru işaretleri hiçbir zaman kaldırılamadı.
- Mercedes-Benz hayranı olan Adolf Hitler’in resmi aracı kurşun geçirmez ön camlara sahip bir 770 idi.
- Volkswagen, Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi tarafından halk arabaları yapılması amacıyla kuruldu.
- İlk Volkswagen otomobili Beetle tasarımında Hitler’in fikirleri de alındı.
- Hitler’in ilk kez aşık olduğu Stefanie Isak bir Yahudi idi ve Führer; varlıklı, güzel genç kıza hiçbir zaman açılamadı.
- Nobel Ödülü’nü yasaklayan Hitler daha sonra buna karşılık Alman Ulusal Sanat ve Bilim Ödülü’nü çıkarttı.
- 25 Şubat 1932’den sonra Alman vatandaşı oldu.
- Sigaraya karşı hareket başlatan ilk lider olarak tarihe geçti.
- Henry Ford’a hayranlık duyan Hitler, odasında Ford’un bir portresine sahipti.
- Hitler, politikaya başladığı ilk dönemde hükümeti devirme girişiminden dolayı tutuklandığında Hans Litten adında Yahudi bir avukat tarafından sorgulandı. Sonrasında bu avukat tutuklanarak, 5 sene boyunca işkenceye maruz edildi ve nihayet dayanamayarak kendini öldürdü.
- Kronik şişkinlik rahatsızlığı olan Adolf Hitler, bunun için 28 farklı ilaç kullanıyordu.
- Adolf Hitler’in sadece bir testisi vardı.
- I. Dünya Savaşı sırasında zehirli gaza maruz kaldığı için geçici körlük yaşadı.
- Yine savaşta olduğu sırada, hayatı İngiliz bir asker tarafından bağışlandı.
- Bir Walt Disney hayranı olan Hitler için Pamuk Prenses, dünyanın en güzel filmlerinden biriydi.
- Bıyıklarının, gaz maskesinin yüzüne tam oturmasını sağlayacak şekilde kesilmesini istedi.
Adolf Hitler Sözleri
Aşağıda ünlü diktatörün birkaç ünlü sözü bulunmaktadır.
I. Dünya Savaşı’nda Almanya’nın yenilgiyi kabul etmesine tepki gösteren Führer, II. Dünya Savaşı’nda da yenilgiyi kabul etmemiş ve Sovyetler’in eline geçmeden intihar etmiştir.
Yine kan dondurucu bir Adolf Hitler sözü daha.
Babası gibi sert olduğu söylenen Adolf Hitler’e göre yaşama hakkı, kişiye göre değişkenlik gösterebilen bir hak!
Nazilerin ne kadar özgür olduğunu düşünmek gerek!
Vicdanı hülya olarak gören bir lider, arkasından o kadar insanı sürüklemeyi nasıl başarmış acaba?
Yok etme taraftarı olduğunu milyonlarca insanı katlederek açıkça belli etmiş kanlı diktatör!
Sizin de gördüğünüz gibi Alman lider, sözleriyle de düşünce tarzını açıkça belli etmiştir. Benimsediği faşist ideolojiyle tarihin en kanlı, en utanılası yıllarının yaşanmasına yol açmıştır. Ne var ki halen onun başarısına ve liderliğine hayran olan destekçileri olduğu görülmektedir.