Tüm zamanların en çok satan kitabının yazarı Charles Dickens hakkında ne kadar bilgi sahibisiniz? İki Şehrin Hikayesi’nin ünlü yaratıcısını merak ediyorsanız, bu yazıdan Charles Dickens kimdir öğrenebilirsiniz.
Evet, dünya çapında 200 milyon civarında satış yapan İki Şehrin Hikayesi isimli başyapıtın yaratıcısı o! Peki, Charles Dickens denildiğinde aklımıza yalnızca dünya klasikleri kitapları listesinde de yer alan bu eseri mi geliyor? Elbette, hayır! Ünlü isim hakkında söylenecek daha bir sürü şey var. Zira İngiliz yazar, şair ve eleştirmen, yaşadığı dönemde büyük bir üne kavuşmuş, eserleri baskı üzerine baskı yapmıştır.
Tıpkı Virginia Woolf gibi Victoria dönemi yazarlarından olan Charles Dickens, Büyük Umutlar, Oliver Twist, David Copperfield ve Bay Pikvik’in Maceraları gibi daha birçok başarılı kitap kaleme almıştır. George Orwell, Edgar Allan Poe ve Fyodor Dostoyevski gibi ünlü yazarları etkisi altında bırakan Charles Dickens, 15 romanının yanı sıra yüzlerce kısa hikaye ve kurgu dışı makale yayımlamıştır. Ama tabii ki bu söylediklerim, Charles Dickens kimdir sorusu için küçük bir giriş niteliğindedir. Yani, gelin ayrıntılara geçelim.
İçindekiler
Charles Dickens Kimdir? Kısaca Bilgi
Memur bir babanın 8 çocuğundan ikincisi olarak dünyaya gelmiş Charles Dickens. Ve daha sonra pek çok eserinde vurgulayacağı yoksullukla küçük yaşlarda tanışmış. Londra’nın karanlık tarafını yansıtarak, çocuk işçilerin yaşam mücadeleleri üzerinde durmuş. Gerçekçi eserlerinin yanı sıra romantizm akımından etkilendiği de olmuş. Tolstoy ve G. K. Chesterton gibi yazarlar tarafından övgüyle bahsedilmiş.
Dehasını en iyi şekilde yansıttığı karakterleri ve gerçekçi hikayeleriyle yaşarken büyük bir üne kavuşan Dickens, eserlerinin yanı sıra garip kişiliğiyle de hafızalara kazınmış diyebiliriz. Zira yazarın epey garip takıntıları varmış. Kuzeye dönük şekilde uyumak, boş zamanlarını kimsesizler morgunda geçirmek gibi! Bir tek bu kadar da değil! Tam bir hayvansever olan ünlünün, iki kuzgunu, kedisi, kanaryası, köpekleri ve bir de midillisi varmış. Batıl inançları da olan Dickens, masasındaki uğurlu eşyaları olmadan da çalışamazmış. Şaşırdınız, değil mi? O zaman, gelin biraz da Dickens’in hayat hikayesinden konuşalım.
Charles Dickens’in Hayatı
Tam adı Charles John Huffam Dickens olan ünlü kişilik, 7 Şubat 1812’de İngiltere, Portsmouth’ta dünyaya gelmiş. İlk yılları refah içinde geçen Charles, babasının borçlarından dolayı hapse atılmasından sonra eğitim hayatına veda ederek, çalışmaya başlamış. Henüz 10 yaşındayken para kazanmak üzere yollara düşmüş ve bir boyacı imalathanesinde işe başlamış. Daha sonra babasının hapisten çıkması üzerine işi bırakarak, eğitim hayatına devam etmiş.
2 yıl mektebe devam eden Charles Dickens, 15 yaşına geldiğinde bir avukatın yanında çalışmaya başlamış. Ve burada çalışırken bir yandan da stenografi öğrenmiş. Aynı zamanda karşılaştığı karakterleri de dikkatle inceliyor, gözlem yeteneği ve zekası ile hepsini aklına bir bir işliyormuş. 1830 yılında ilk aşkı Maria Beandel (David Copperfield’de Dora karakteri) ile tanışan Dickens ve çift Maria’nın ailesinin birlikteliklerine karşı çıkmaları üzerine ayrılmış. Kısa süre içinde büyük gazeteler için çalışmaya başlayan Dickens, 1833’de Boz takma ismiyle Boz’un Karalamaları olarak yazılarını yayımlıyormuş. 1836 yılında Boz’un Karalamaları’nı kitap halinde yayımlatan Dickens, ilk olarak ileride eşi olacak Catherine Hogarth’ın (Dickens’in çalıştığı derginin editörünün kızı) dikkatini çekmiş.
Charles Dickens Ailesi ve Arkadaşları;
Zaten 10 çocuk sahibi olacak çift aynı yıl içerisinde 2 Nisan 1836’da evlenmiş. Boz’un Karalamaları’ndan sonra 1837’de Bay Pikvik’in Maceraları’nı yazan Dickens, bu kitabıyla büyük bir üne kavuşmuş. Ayrıca Bentley’s Miscellany ismiyle bir dergi çıkartan yazar, dergisinde daha sonra ilk romanı olacak Oliver Twist’i kaleme almış. 1840 yılında ölen baldızı Mary’ye ithaf ettiği Antikacı Dükkanı isimli romanını yayımlayan yazar, aynı yıl Amerika’ya gitmiş. Ülkede büyük bir coşkuyla karşılanmasına rağmen “Genel Okur için Amerika Notları” isimli eserinden ötürü olumsuz eleştiriler de almış.
1843 ile 1846 yılları arasında bol bol seyahat eden Dickens, yeni ülkelerin yanı sıra ünlü edebi kişiliklerle tanışma fırsat bulmuş. Geniş bir hayran kitlesi olan yazar, hayatın içinden karakterlerin bulunduğu romanların yanı sıra tarihi romanlar da yazmış. Ve Charles Dickens’in en büyük avantajlarından bir tanesi, Victoria devrinin yaygın basım şekli dizi yayınlar olmuş. Çünkü böylelikle okuyucudan aldığı tepkiye göre olay döngüsünü ve karakterleri de değiştirerek gerektiğinde yorumlara göre farklılık yapmaktan çekinmemiş.
Charles Dickens ve Kızları;
1843’te yazdığı Bir Noel Şarkısı isimli kitabıyla da başarısını devam ettiren yazar, daha sonra da fazla bilinmeyen eseri Martin Cuzzlewit’i yayımlamış. Ve bu kitapta yazar, Amerika gezisi sırasında edindiği izlenimlere de yer vererek Özgürlükler Ülkesi üzerine yorumunu nükteli üslubuyla yapmış.
1850 yılında kendi hayatını ve çocukluğunu anlattığı başyapıtı David Copperfield’i yayımlayan yazar, küçük yaşta çalışmak zorunda bırakılan çocuklara dikkat çekmeyi başarmış. Daha sonra yeniden Amerika’ya giden ünlü kişilik, kitabından bazı bölümleri pek çok defa halkın karşısında okumuş.
Charles Dickens’in Sevgilisi;
1853 yılında Kasvetli Ev, 1857’de Küçük Dorrit’i yazan Dickens; Kasvetli Ev’de Victoria devrinin katı ahlakçılığını eleştirmiş. Yarattığı inanılmaz karakterlerle okuru büyülemeyi bir kez daha başaran ünlü isim, 1857 yılında İngiliz aktris Ellen Ternan ile tanışmış. Ve 45 yaşındaki Dickens, neredeyse kızı Katey’le aynı yaşta olan Ellen’a aşık olmuş.
Dickens ile tanıştıktan sonra sahnelere veda eden Ellen, onun metresi olarak anılmış. Ve 1858’de Dickens ailesinin evine gelen paket sayesinde Catherine gerçekleri öğrenmiş. Paketin içinde kocası tarafından metresi Ellen’e gönderilen bir bileklik varmış. İşte bu olay, çiftin 22 yıllık evliliğinin bitmesinde bardağı taşıran son damla olmuş.
Charles Dickens Mezarı;
Zira hem çok mutlu hem de çok mutsuz dönemleri olan evlilikleri epey çalkantılıymış. Çünkü evlendiklerinde finansal açıdan Charles’den üstünmüş Catherine. Fakat zamanla Dickens, ondan çok daha büyük bir servete ve üne sahip olmuş. Arka arkaya yapılan doğumlar, Dickens’in şöhreti ve Ellen Ternan ile ilişkisi gibi nedenler hem iyi bir yazar hem bir oyuncu hem de bir aşçı olan Catherine’nin gölgede kalmasına yol açmış. Ve aşkla evlenen çift sonunda ayrılmış.
Artık evli olmayan Dickens, yeniden seyahatlere çıkmış. Çok sayıda konferans veren ünlü yazar, uzun süre şehir şehir gezdikten sonra dinlenmeye karar vermiş. Gadshill’delki evinde köşesine çekilen yazar son eseri Edwin Drood’un Gizemi’ni yazarken hayata veda etmiş. Geçirdiği felç nedeniyle 9 Haziran 1870’de ölen Charles Dickens’in mezarlığı Londra’da Westminster Abbey isimli kilisede bulunmaktadır.
Charles Dickens Edebi Kişiliği
İngiliz edebiyatının gerçekçi yazarlarından olan Charles Dickens, hayatı boyunca köleliğe karşı olmuş ve eserlerinde yoksulluk kavramını vurgulamıştır. Kahramanlarını hayatın içinden belirgin tiplerden seçen Dickens, toplumsal sorunları irdelemiş ve genellikle sosyal konular üzerinde durmuştur. Ki yazarın bu yaklaşımında en etkili şey, onun küçük yaşlarda iş hayatına atılması ve çocuk işçilerin yaşamlarına yakından tanık olmasıdır.
Burjuvaların yüzeyselliğinin ve acımasızlığının aksine yoksulların basit ama temiz yaşamlarını ele alan yazar, betimleme konusundaki ustalığıyla övülse de bazı yazarlar tarafından derinliği olmayan karakterler yarattığı gerekçesiyle eleştirilmiştir. Fakat Charles Dickens, çoğunlukla takdir edilmiş, gelmiş geçmiş en başarılı edebiyatçılardan biri olarak gösterilmiştir.
Charles Dickens Eserleri
Roman, şiir ve oyun türünde eser veren Charles Dickens, aynı zamanda toplumsal eleştirmen kimliğiyle de tanınmaktadır. En unutulmaz kurgusal karakterlerin yaratıcısının eserleri kronolojik sıralamaya göre; Bay Pikvik’in Maceraları, Oliver Twist, Nicholas Nickelby, Antikacı Dükkanı, Bir Noel Şarkısı, Martin Chuzzlewit, Dambey ve Oğlu, David Copperfield, Kasvetli Ev, Zor Yıllar, İki Şehrin Hikayesi, Büyük Umutlar, Müşterek Dostumuz ve Edwin Drood’un Gizemi isimli kitaplardır.
Oliver Twist – 1837
Dünya klasikleri arasında yer alan 3 ciltlik Oliver Twist, pek çok farklı dile çevrilmiş ve defalarca beyaz perdeye uyarlanmıştır. Annesi doğum yaparken ölen Oliver Twist, yetimhaneye verilmiştir. Burada zaten yeterince zor bir hayatı varken, 11 yaşında evlatlık verildiği evde daha büyük sıkıntılarla karşılaşmıştır. Sonunda evden kaçan Oliver, sokaklarda yaşamaya başlamıştır. Oradan oraya savrulan Oliver, başına ne gelirse gelsin her zaman kişiliğini korumuş ve hayatın insana hiç beklenmedik anlarda nasıl sürprizler getirebileceğini okuyucuya göstermiştir.
İki Şehrin Hikayesi – 1859
Tüm zamanların en çok satan kitabı İki Şehrin Hikayesi’nde Fransız İhtilali’nin diğer yüzü üzerinde durulmuştur. Tarihi bir roman olarak gösterilen eserde Dickens, ihtilal öncesi ve sonrasındaki kanlı çatışmaları ele almış, olayları gerçekçi bir kurguyla anlatmıştır. Paris’te aristokratlar yüzünden 18 yıl boyunca suçsuz yere hapis yatan Dr. Manetta, yıllarca babasız yaşayan güzel Lucia Manetta, aristokrat ama her zaman ezilenin yanında olan Charlas Darney, ihtilalcilerden intikam almak isteyen Madam Defarge romanın başlıca karakterleridir. Ve İki Şehrin Hikayesi’nde Dickens, Fransız İhtilali’nin karanlık yüzünü gözler önüne sermiştir.
Büyük Umutlar – 1861
İlk kez 1861 yılında yayımlanan Büyük Umutlar’da Dickens, Pip’in serüvenlerini anlatmaktadır. Yetim bir çocuk olan yoksul Pip, ablası ile iyi kalpli eniştesinin yanında kalmaktadır. Daha sonra esrarengiz bir şekilde mirasa konup Londra’ya giden genç Pip’in para yüzünden nasıl değiştiği ve eski benliğinden ne kadar uzaklaştığı vurgulanmaktadır. Mirası ona verenin küçükken yardım ettiği bir kaçaktan geldiğini öğrenen Pip, nihayetinde ise gerçeklerle yüzleşmektedir. Kısacası; bu eserinde ikiyüzlülük, burjuvazi, sevgi ve hırs gibi kavramları ele alan yazar, hem insanın zaaflarını hem de toplumun değerlerini ustalıkla anlatmıştır diyebiliriz.
Charles Dickens Sözleri
Charles Dickens’in hayatı, eserleri ve hakkında bilinmeyenleri öğrendikten sonra bir de ünlü ismin sözlerine göz atalım diyor ve hemen bazılarını paylaşıyoruz.
Zira ne demişler; insanın kendine ettiğini, başka kimse edemezmiş.
Çünkü onlar yüzünden içimizi öyle büyük bir nefretle ve hırsla doldururuz ki doğruyla yanlışı ayırt edemeyecek duruma geliriz. Bu da hep sonradan yaşanılacak pişmanlıklara ve utançlara yol açar.
İki Şehrin Hikayesi’nden bir Charles Dickens alıntısı!
Bu sözü gördüğünüzde, şöyle bir durup düşünüyorsunuz, değil mi? Zira hiç sahip olmayıp o duyguları hiç yaşamamak mı yoksa hissedilen acıyı yeniden yaşamak mı daha iyi, buna karar vermek gerçekten çok zor.
Bu da Büyük Umutlar isimli eserinden bir alıntı! Ve ağlayabilmekle gurur duyan biri olarak, Charles Dickens’in sözüne tüm kalbimle katıldığımı belirtmeliyim.
Charles Dickens eserlerini okudunuz mu, bilemiyorum ama özellikle de İki Şehrin Hikayesi ile başlayıp diğer kitaplarıyla devam etmenizi öneririm. Zira tüm zamanların en çok satan kitabını hala okumadıysanız, çok şey kaçırmışsınız demektir