Bazılarımızı çileden çıkaran bazılarımızı ise etkileyen ego nedir, nasıl aşılır, egoist kimdir konuyla alakalı merak edilen noktaları birlikte inceleyelim.
Ego denildiğinde her ne kadar insanın aklına olumsuz şeyler gelse de aslında bu kavram herkeste var olan bir gerçekliktir. Çünkü benliğin farkında olmak, ben ile başlayan cümleler kurmak, gayet normal olgulardır. Ama bazı durumlarda ego, kişiyi karşı konulamaz bir üstünlük kurma çabası içerisine sürükler. Diğer bir ifadeyle; ego kontrol edilemez bir hale gelir. Ya da çığırından çıkarak zihnin katmanları olarak belirtilen id ve süperego arasındaki dengeyi sağlayamamaya başlar. İşte böyle durumlarda, benlik duygusu aşırıya kaçar ve ego kişi için aşılması gereken bir sorun haline dönüşür.
Hani neredeyse her gün duyduğumuz egoist kelimesi, işte bu sorundan muzdarip olanlara verilen isimdir. Ben sözcüğünü fazla kullandıkları ve kendilerini her şeyin üzerinde gördükleri için egoist olarak alınan bu kişiler, benlik duyguları konusunda bir denge kuramayan insanlardır. Yani egolarını id ile süperegoları arasındaki dengeyi koruması için kullanamayan kişilerdir.
Farkında olarak ya da olmayarak egolarına yenik düşen bu insanlar için çözüm yolu “ben” sözcüğünü olabildiğince az kullanmaları ve dünyanın kendi etraflarında dönmediği gerçeğini anlayabilmeleridir. Evet, ego kavramı üzerine inceleyeceklerimizden kısaca bahsettiğimize göre, gelin şimdi ego nedir, nasıl aşılır, egoist insan kimdir gibi soruları tek tek ve daha ayrıntılı şekilde inceleyelim.
İçindekiler
Ego Nedir?
Yukarıda da söylediğim gibi Latinceden gelen ego kelimesi ben demektir. Kişinin benlik duygusunu ve kendine duyduğu saygıyı karşılamaktadır. Ve işin özü egosuz insan yoktur. Yalnızca düşük ya da yüksek egolu insan vardır. Zaten sorun da bu benlik duygusunun az ya da çok olduğu anda başlamaktadır. Günümüzde egonun bir problem olarak görülmesi de bu durumdan kaynaklanmaktadır. Kısacası; çoğu insan egoyu kötü bir şey olarak algılıyor zira ego nedir sorusunun doğru cevabı bilinmiyor, denilebilir.
Egonun olumsuz bir kavram olmadığı konusunda hemfikir olduğumuzu farz ederek, ego ne demek sorunsalından bahsetmeye devam ediyorum. Çünkü bu kavram üzerine yapılan sayısız farklı yorum var. Kimileri için ego aşılması gereken bir problemken kimilerine göre de ego bizi biz yapan temel unsur. Ama aslında ego dürtüsel isteklerimiz ile doğru-iyi olan seçenek arasındaki ayrımı yapabilmemizi sağlayan araç niteliği taşımaktadır.
Mesela; sürekli “ben” ile başlayan cümleler kuran insanlar için ego aşılması gereken bir problemdir. Tamam, bunda bir sıkıntı yok. Çünkü onlar için önemli olan tek şey kendileridir. Bireyi diğer varlıklardan ayıran bilinç olarak da tanımlanan ego onlarda fazla gelişmiştir. İşte bu nedenle de “hep ben” der, dünyaya da aynı şekilde bakarlar. Kendi isteklerini her şeyin üzerinde tutar, “ben istiyorum, ben yapıyorum, ben iyiyim, ben böyle düşünüyorum” gibi cümlelerle, ne kadar egolu olduklarını açıkça gösterirler.
Ego zihinsel katmanının sorun haline geldiği bir diğer durum da ego eksikliğidir. Yani kişinin kendisinin farkında olmadığı, kendine saygı duymadığı ve güvenmediği durumlarda ego kavramı kişide bir problem oluşturmaktadır. Bu da özgüven eksikliğidir.
Kendini yetersiz görme, birilerine bağımlı hissetme, tek başına bir birey olduğu gerçeğini unutma gibi eksikliklerle boğuşan bu kişilerde benlik saygısı yeterli değildir. Sonuçta; ego konusunda dengeyi sağlamak temel husustur. Çünkü ancak bu şekilde hangi idsel davranışlarımızdan ne kadar kaçınmamız gerektiğini öğrenir, yargısal dizge olarak da belirtilen üst benliğimizin sesini duyabiliriz.
İd, Ego ve Süperego Nedir? Kısaca Tanımı
Yukarıda id ve süperego sözcüklerini duydunuz ama büyük ihtimalle siz de bunların ne anlama geldiğini bilmiyorsunuz. İşte bu nedenle; id, ego ve süperego kavramları ne demek, kısaca bahsetmek istiyorum. Zira ego nedir, incelerken id, ego ve süperego arasındaki ilişkiden konuşmamak imkansız! Öncelikle bu kavramların ünlü nörolog Sigmund Freud’un geliştirdiği kişilik kuramının içerisinde yer aldığını söyleyeyim. Evet, Freud; kişilik yapısını id, ego, süperego olarak 3 bileşene ayırmış ve bu kavramları geliştirmiştir. Peki, ünlü isim bu kavramları nasıl açıklamıştır?
Freud’a göre id ya da alt bilinç içimizdeki doyumsuz hayvandır. Yani id için yalnızca ihtiyaçlarını karşılamaya odaklı, düşünmeyen, güdüsel, o andaki tatmin duygusunda başka bir şey göremeyen hayvani tarafımızdır diyebiliriz. Açlık, susuzluk, kin, cinsellik, saldırganlık gibi dürtüler idsel dürtülerimizdir. Ve bu idsel dürtülerini dizginleyemeyen kişiler genellik vicdan duygusundan yoksun olanlardır. Süperego ya da yüksek benlik içinse iyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı ayırt etmemizi sağlayan katman olarak belirtilmektedir. Ve yüksek benlik duygumuz, iyi ile kötü arasındaki ayrımı yapmayı öğrendiğimizde gelişmeye başlar.
Mesela; bebeklerde yüksek benlik duygusu yoktur, çünkü henüz gelişmemiştir. Onlar yalnızca güdüsel ihtiyaçlarını karşılamaya odaklıdırlar, yani idsel davranışlar sergilerler. Süperegonun gelişim sürecinde etkili olan unsurlar anne-baba, eğitim, din, inanç, toplum gibi faktörlerdir. Örneğin; ülkemizde bir baba ile bir genç kızın dudak dudağa öpüşmesi, üst benlik duygusuna ters düşmektedir. Ama yabancı bir ülkede bu gayet olağan bir durumdur. Yani süperego çevremizden görüp öğrendiklerimizle içselleştirilen bir durumdur ve üst benlikte öne çıkan duygu vicdandır.
Peki, bu iç zihinsel katman arasındaki ilişki nasıldır? Ego, id ile üst benlik arasında nerede durmaktadır? Belki de olayın en önemli noktası burası! Nitekim egoya karşı ne şekilde bakacağımızda, alt ile üst benlik arasındaki görevi belirleyici etmen olabilir. Çünkü ego, hiçbir kuralı önemsemeyen ve isteğinin anında yerine getirilmesini arzulayan idi dizginleyen bilinçtir. Diğer bir ifadeyle; hatta Freud’un da söylediği gibi ego, id ile süperegonun isteklerini uzlaştırmaya çalışan hakem niteliğindedir.
Ego Nasıl Aşılır?
Gelelim, ego nasıl aşılır sorunsalına! Aslına bakarsanız, bu konudan egoyu aşmak ya da egoyu yenmek olarak değil de egonun farkına varıp onu içselleştirmek gibi ifadelerde bahsetmeliyiz. Zira ego öyle yok etmeniz, çöpe atmanız gereken bir şey falan değil! Kaldı ki bunu yapmak mümkün de değil! Yani öncelikle bu gerçeğin farkına varmalı, sonrasında “hep ben” demekten kurtulmaya çalışmalısınız.
Kullandığınız cümlelerdeki özne ben olduğunda, dikkatli davranmalı, kendinizi ön plana çıkarmaktan vazgeçmelisiniz. Bir nevi kendini tanrılaştırmak olarak da ifade edilebilecek yüksek egodan kurtulmak için farkındalığınızı arttırmalı, kibir, üstünlük gibi olumsuz duygulardan uzaklaşmaya çalışmalısınız. Birilerini küçümseyerek kendinizi büyütme huyunuzdan vazgeçmeli, bir yandan benliğinizi hissederken bir diğer yandan da dünya üzerindeki milyarlarca insandan bir tanesi olduğunuzu aklınızda bulundurmalısınız.
Egonuzun sizi yalnızlığa ve gerçeklik dışına sürüklemesine izin vermek istemiyorsanız, insanları küçümsemekten, kaba tabirle kendinizi bulunmaz hint kumaşı zannetmekten vazgeçmelisiniz. Üstünlük duygusundan sıyrılmalı, egonuzu doğru seviyede tutmayı öğrenmelisiniz. Ne zaman ki kibrinizden kurtulur, ukalalık yapmayı bırakarak herkes gibi bir insan olduğunuzu kabullenirsiniz, işte o zaman gerçek benliğinizi bulursunuz. Başka bir deyişle; egonuzu ancak o zaman yönetebilirsiniz.
Örneğin; iş hayatında oldukça başarılı adımlarla ilerliyorsunuz. Kariyerinizde hızla yükseldiniz ve bir zamanlar yan yana oturduğunuz iş arkadaşlarınızın üstü konumuna ulaştınız. Burada egonuzu yönetmeyi bilmeyen biriyseniz, kısa süre içinde şımarır, eskiden yardım aldığınız iş arkadaşlarınızın yüzüne bakmaya tenezzül bile etmez hale gelirsiniz. Çünkü “ben yaptım, ben çok iyiyim, ben başarılıyım…” gibi cümlelerle egonuzun sizi ele geçirmesine izin vermişsinizdir.
Oysaki farkına varmanız gereken şey, yaptığınız şeyin başkaları tarafından da yapılabilecek bir şey olduğunu kabul etmektir. Elbette, başarınızla övüneceksiniz. Ama bu demek değil ki siz diğerlerinden üstün bir insansınız. Neticede; kimse tarafından sevilmeyen o egolu insanlardan biri olmak istemiyorsanız, benliğinizle yetinmeyi bilmelisiniz derim.
Egoist Nedir? Nasıl Olunur?
Ego ile ilgili konuştuğumuz bunca şeyden sonra egoist nedir, az çok fikir edinmişsinizdir diye düşünüyorum. Ama yine de kime egoist denir, kısaca bahsedelim. Evet, egoist kelimesinin Fransızca kökenli olduğunu ve TDK’de bencil olarak tanımlandığını söyleyerek direkt konuya girelim. Ve egoist denildiğinde akla gelen kavramlardan bir diğerinin de narsist olduğunu ekleyeyim. Çünkü taşıdıkları özellikler bakımından egoist insan ile narsist insan arasında büyük benzerlik vardır.
Egoist insan, temelde eşittir bencil insan olsa da bu kişilikler hakkında daha pek çok farklı şey söylenebilir. Mesela; kendini herkesten üstün görürler. Ortalıkta “küçük dağları ben yarattım” edasıyla dolaşır, başkalarının onlara saygı göstermesi gerektiğine inanırlar. Her fırsatta ne kadar mükemmel olduklarını dile getirir, konu onların dışına çıktığında ya da ilgi onlardan başka bir tarafa kaydığında öfkelenirler. Para, mal, mülk, mevki gibi dünyevi şeylere aç olan egoistler, çoğu zaman ne kadar mutsuz olduklarını bile anlayamazlar.
Başkalarını aşağılamaktan adeta zevk alan ve kendi çıkarlarından başka hiçbir şeyi önemsemeyen egoistler, bana dokunmayan yılan bin yaşasın mantığıyla yaşarlar. Onlar için varsa yoksa kendi mutlulukları, kendi istekleridir. Bir başkasının ne düşündüğü ya da hissettiği bencil biri için önem taşımamaktadır. Vurdumduymazlıkları ve dünyanın onların etrafında döndüğünü zannetmeleriyle, egoizmin tutsağı olurlar. Ne yazık ki çoğu zaman benimsedikleri benmerkezci yaklaşımı, yüksek özgüven ile karıştırırlar.
Egosu Yüksek-Egoist İnsanın Özellikleri Nelerdir?
Kendini sevme olayında birkaç tık abartıya kaçan egoist insanların beli başlı özelliklerinden bahsedecek olursak ise şunları söyleyebiliriz.
- Kendilerini gördükleri o tanrısal noktaya ulaşmak imkansızdır;
- İçten içe kabullenseler bile (ki çoğunlukla bunu da yapmazlar) asla “ben hatalıydım” demezler;
- Suçu birilerinin üzerine atmaya bayılırlar;
- Egosu yüksek insanlar istediğinde çok mantıklı olan herhangi bir şey, başka biri tarafından istendiğinde aptalca olabilir;
- İstedikleri şeye ulaşmak için zorbalık etmekten kaçınmazlar;
- Emir vermekten hoşlanır ve genellikle onları seven insanların (tabii varsa) duygularını suiistimal ederler;
- En çok kullandıkları kelimeler “ben, benim, bana, benim için, bence” ve türevleridir;
- Benciller sempatiden de empatiden de yoksundurlar;
- İstedikleri bir şey olmadığında krizlere girer, “nasıl olmaz, ne demek olmadı” gibi cümlelerle hem kendilerine hem de etrafındakilere dünyayı dar ederler;
- “Her şeyin doğrusunu ben bilirim” demekten ve o şekilde davranmaktan çekinmezler;
- Ve Einstein’ın şu ünlü sözünden “Ne kadar çok bilgi o kadar düşük ego, ne kadar az bilgi o kadar yüksek ego…” bihaber olduklarını kanıtlarlar.
Umuyorum, siz egosunu yönetmeyi bilmeyen insanlardan biri değilsinizdir. Umarım, alt benliğinizin sizi yönetmesine izin vermiyorsunuzdur. Ve umarım egonuzun; üst benliğiniz ile idiniz arasında köprü olarak kullanmanız gereken bir bilinç olduğunu anlamışsınızdır.