Tüm zamanların en iyi yazarlarından biri olarak anılan Haruki Murakami kimdir, hayatı ve kitapları hakkında detaylı bir içerik oluşturduk.
Günümüzün en sevilen yazarlarından biri olan Murakami, sıra dışı tarzı ve farklı teknikleri ile milyonlarca hayrana sahiptir diyerek konuya başlıyorum. Ama tabii Haruki Murakami kimdir sorusu üzerine söylenecek daha bir sürü şey var. Zira o kimilerine göre tüm zamanların en iyi yazarları arasında yer alıyor, kimileri ise onu tarzı, kitaplarındaki karakterleri, kısacası eserleri yüzünden sert bir dille eleştiriyor. Sonuçta; hem kalemi hem de düşünce tarzıyla iyi ya da kötü ama bir şekilde mutlaka dikkat çeken ve kayıtsız kalınamayan Japon yazar; hakkında bilgi edinilmesi gereken ünlü kişiliklerin başında geliyor.
İşte bu nedenle; sizlere aşağıdaki yazıyı hazırlamak istedim. Zira şimdiye kadar eserlerini okumadıysanız bile, birazdan öğreneceklerinizden sonra Haruki Murakami kitaplarına merak salacağınızı düşünüyorum. Kaldı ki günümüzün en ünlü yazarlarından biri olan Haruki Murakami ismini duyduğunuzda en azından söyleyecek bir şeylerinizin olmasını isteyeceğinizden de eminim. Hemfikirsek; pek çok ödül almasının yanı sıra Nobel Edebiyat Ödülü’ne de aday gösterilen başarılı yazar ile ilgili konuşmaya başlayalım.
İçindekiler
- 1 Haruki Murakami Kimdir? Kısaca Bilgi
- 2 Haruki Murakami’nin Hayatı
- 3 Haruki Murakami Sözleri
- 4 Haruki Murakami Kitapları
- 4.1 İmkansızın Şarkısı – TR Basım Yılı: 2004
- 4.2 Zemberekkuşu’nun Güncesi – TR Basım Yılı: 2005
- 4.3 Yaban Koyununun İzinde – TR Basım Yılı: 2008
- 4.4 Sahilde Kafka – TR Basım Yılı: 2009
- 4.5 1Q84 – TR Basım Yılı: 2012
- 4.6 Haşlanmış Harikalar Diyarı ve Dünyanın Sonu – TR Basım Yılı: 2011
- 4.7 Kadınsız Erkekler – TR Basım Yılı: 2016
- 4.8 Sputnik Sevgilim – TR Basım Yılı: 2016
- 4.9 Bunu paylaş:
- 4.10 Bunu beğen:
Haruki Murakami Kimdir? Kısaca Bilgi
Japon ve dünya edebiyatının en başarılı isimlerinden biri olan Haruki Murakami, dilimize İmkansızın Şarkısı olarak çevrilen “Noruwei no mori – 1987” kitabıyla ünlenmiş ve her geçen gün biraz daha popülerlik kazanmıştır. Yazarın ilk kitabı ise 1979 yılında Japonya’da “Kaze no uta okike” adıyla yayınlanmış ve 1987 yılında “Hear the Wind Sing” olarak İngilizce’ye çevrilmiştir. Ve Haruki Murakami, bu kitabı yazmaya başlama öyküsüyle belki de ileride çok konuşulacak bir isim olacağının sinyallerini vermiştir.
Çünkü Hear the Wind Sing, o zamanlar 29 yaşında olan Haruki Murakami’nin bir beysbol maçı izlerken aniden koltuğundan kalkıp, içindeki sesi dinleyerek evine gidip romanı yazmaya başlamasıyla ortaya çıkmış bir eserdir. Pek çok yazarın hikayesinin aksine tuhaf bir şekilde başlayan bu serüven; daha sonra onun hayatını değiştirecek, hayal bile edemediği bir noktaya, dünya çapında tanınan bir Haruki Murakami olmasına imkan tanıyacaktır. Evet, meşhur yazardan bu şekilde kısaca bahsedilebilir. Ama gelin şimdi, kural tanımayan bu Japon yazarı daha yakından tanımak için ünlü kişiliğin hayatı üzerine konuşmaya başlayalım.
Haruki Murakami’nin Hayatı
Haruki Murakami, 1949 yılında, II. Dünya Savaşı’nın Japonya’da bıraktığı izleri henüz silinmemişken Kyoto’da dünyaya gelmiştir. Doğum günü 12 Ocak olan Marukami’nin babası Budist bir din adamı, annesi ise bir tüccarın kızıdır. Çocukluk dönemi ve ilk gençlik yıllarına kadar Kobe’de yaşayan Murakami, edebiyata her zaman ilgi duymuş, küçük yaşlarda pek çok önemli edebi kişiliğin eserlerini okumuştur.
Ama en çok da Batı edebiyatına yönelmiş, postmodern Amerikalı yazarlar Kurt Vonnegut ve Richard Brautigan’ın etkisi altında kalmıştır. Üniversite eğitimini Waseda’da drama okuyarak tamamlayan Marukami, bu dönemde kısa süre sonra eşi olacak Yoko ile tanışmıştır. Çift 1971 yılında evlenmiş ve Haruki Murakami 1975 yılında üniversiteden mezun olmuştur.
Haruki Murakami’nin Çocukluğu;
Hem sinemaya hem müziğe hem de edebiyata ilgisi olan genç adam, eşiyle birlikte bir caz kulübü açmış ve 7 yıl boyunca burayı işletmiştir. Bu dönemde, az önce bahsettiğim olayı yaşamış ve 29 yaşında beysbol maçı seyrederken aniden yazma isteği duyarak ilk kitabı Kaze no uta okike isimli eserini çıkartmıştır. 1979 yılında yayınlanan ve Gunzou Edebiyat Ödülü’nü kazanan kitabından sonra tutkusunu farkına varan Murakami, 1982’de Hitsuci o meguru Booken isimli eserini çıkartmıştır.
Yeni Yazarlar Nobel Ödülü’ne layık görülen ikinci kitabının hemen ardından, Hitsuji o meguru boken – A Wild Sheep Chase isimli eserini yazmıştır. 3 yıl sonra ise Sekai no ovari to haado boirudo (Haşlanmış Harikalar Diyarı ve Dünyanın Sonu) isimli kitabıyla bir kez daha okurlarıyla buluşmuştur. Sürrealizmin belirtilerinin açıkça görüldüğü, Batı edebiyatının karakterlerinden izlerle karşılaşıldığı eserleri, özellikle de Japon gençler arasında bir hayli sevilmiştir.
Haruki Murakami Eşi Yoko ile Birlikte;
Ancak Murakami geleneksel akım yanlısı olan eleştirmenler tarafından olumsuz sözlerle eleştirilmiştir. Onun Batı edebiyatına özendiği ve kitaplarındaki karakterlerin isimler dışında Japonlara dair bir şey yansıtmadığı yönünde yorumlar yapılmıştır. Eleştirilere kulak asmayan ve kendi bildiğini okumaktan vazgeçmeyen yazar, 1986 yılında ülkesini terk ederek New York’a yerleşmiştir. Bir yandan üniversitede ders verirken bir diğer yandan da yeni kitabına başlamış, onu asıl ününe kavuşturacak eseriyle uğraşmıştır. 1987 yılında İmkansızın Şarkısı isimli romanını çıkartmış ve gelenekselciler tarafından sert cümlelerle eleştirilen kitap Japonya’da en çok satılanlardan biri haline gelmiştir.
Japonya’nın aksine diğer ülkelerin eleştirmenlerinin olumlu yorumlar aldığı kitap, tam 16 dile çevrilmiş ve Murakami’nin dünya çapında tanınan bir yazar olmasını sağlamıştır. Daha sonra peş peşe; Dance, dance, dance (1988), South of the Border and West of the Sun (1992), Wind up Bird Chronicle (1995) isimli eserlerini çıkartmıştır.
Her Gün 10 Km Koşan Yazar;
Ancak ülkesine duyduğu özlemi giderek daha çok hissetmeye başlamış, 1995 yılında Kobe’de binlerce kişinin hayatını kaybettiği büyük depremden de etkilenerek Japonya’ya geri dönmüştür. Yine aynı yıl Tokyo metrosunda yaşanan acı olay (Aum Şinrikyo isimli dini örgütün zehirli bir gazla yaptıkları eylemde 12 kişi ölmüş, binlerce kişi de yaralanmıştır) Murakami’yi derinden sarsmış ve yazar yaralılarla özel görüşmeler yapmıştır.
Birbirinin aynı gibi görünen, her gün aynı saatte kalkıp aynı iş yerlerine giden, bir nevi robotikleşmiş yaşantılar içerisinde savrulan o insanları daha yakından tanıma fırsatı bulmuş Murakami! Ve gerçeğin hiç de düşündüğü gibi olmadığının ayrımına varmış. O zamana kadar Japon halkını sıradan hayatları nedeniyle eleştiren yazar, 1998 yılında Underground isimli ilk edebiyat dışı eserini çıkartmıştır.
Haruki Murakami ve Yazma Konusundaki Disiplini;
Eşiyle birlikte yaşadığı Osio’daki evinin dışında çalışma alanı olarak küçük bir daire tutan Haruki Murakami, fazlasıyla düzenli ve disiplinli bir yazar olarak da bilinmektedir. Zira ünlü Japon yazarın günlük ritüeli, sabahın erken saatlerinde kalkıp 4-5 saat boyunca yazmakta, ardından 10 kilometrelik koşusunu tamamlamakta, akşamları ise hobisi olduğunu söylediği çeviri işleriyle uğraşmaktadır.
İşte böyle bir düzenle 1999 yılında Sputnik Sweetheart’ı çıkartan Marukami, 2002 yılında da en sevilen romanlarından biri olan Kafka on the Shore’yi yazmıştır. İnsani değerlerden uzak, iki yüzlü, medya karşısında başka kendi dünyasında bambaşka olan kişilerden hoşlanmayan ve kitaplarında böyle karakterlere istemese bile oldukları için yer veren Murakami, tüm dünyada ödül kazanmış gerçek bir edebiyatçıdır diyebiliriz. Evet, postmodern edebiyatın Dali’si biçiminde yakıştırmalarla da anılan Haruki Murakami’nin hayatını incelediğimize göre, biraz da kitapları ve sözlerinden konuşalım.
Haruki Murakami Sözleri
Postmodern, büyülü gerçeklik ve sürrealist kurgu yazarı Haruki Murakami sözleri ile de düşünce tarzını açıkça yansıtmaktadır. Gelin, okurlarını etkisi altına alan yazarın en çok bilinen birkaç sözüne aşağıda birlikte bakalım.
Murakami’ye sonuna kadar katıldığım bir söz! Çünkü nerede normal görünmek için ekstra çaba sarf eden biri varsa, daha da kötüsü kişi bu çabasının farkında değilse, orada açık bir yanılgı var demektir.
Aslına bakarsanız, bu bizdeki “Ağaç yaşken eğilir.” atasözünün aynısı! Sadece Murakami, bu gerçeği vurgularken daha süslü bir anlatımı tercih etmiş.
Disiplinli çalışan yazarın, bu cümlesindeki her koşulu sağladığını artık biliyoruz, sanırım değil mi? Çünkü o hem yazmayı seviyor hem doğuştan yetenekli hem de her sabah erken saatte kalkıp 4-5 saat boyunca düzenli bir şekilde çalışıyor.
Hepimizin ders alması gereken bir söz bu! Çünkü zor dönemlerden geçiyorsak şayet ve çırpındıkça daha çok battığımız hissine kapılıyorsak, bir süreliğine öylece beklemek çok daha iyi bir fikir olacaktır.
Dostoyevski’nin kitaplarını başucundan eksik etmeyen Murakami, Tolstoy’un mutluluğu alegori, mutsuzluğu ise hikaye olarak tanımladığı sözünü kendine motto edinmiştir.
Haruki Murakami Kitapları
Haruki Murakami’nin en çok ses getiren ve dilimize çevrilen birkaç kitabına kısaca değineceğiz. Böylece yüzyıla damgasını vuran Japon yazarın hangi kitabını okuyacağınız konusunda az çok fikir edinebilirsiniz. İşte meşhur yazarın okunması gereken eserlerinden bazıları:
İmkansızın Şarkısı – TR Basım Yılı: 2004
Haruki Murakami, bu eseriyle dünya çapında üne kavuşmuştur. İlk olarak 1987 yılında yayınlanan bu kitap, 16 dile çevrilmiş ve aynı zamanda yazarın sinemaya uyarlanan ilk kitabı olmuştur. Yalın bir aşk hikayesiyle birlikte toplumsal gerçekleri de gözler önüne seren kitap, Japonya’ya hemen her gencin favori kitapları arasında. Ülkemizdeki okurlar tarafından beğenilen İmkansızın Şarkısı, 37 yaşında bir adamın, yolculuğu sırasında duyduğu Beatles şarkısıyla öğrencilik yıllarına geri dönüşünü konu alıyor.
Zemberekkuşu’nun Güncesi – TR Basım Yılı: 2005
Toru ve Kumido Okada’nın Noburu isimli kedilerinin kaybolmasıyla başlayan olaylar dizisinin ele alındığı bu kitap, 1995’te yayınlanmıştır. Marukami’ye Yomiuri Edebiyat Ödülü’nü kazandıran Zemberekkuşu’nun Güncesi’nde aşktan savaşa, doğaüstü olaylardan toplumsal gerçeklere varana kadar pek çok farklı konu ele alınıyor. Japon yazarın ne kadar geniş bir hayal dünyası olduğunu gösterdiği bu kitap, özellikle Kayıp Otoban, Mulholland Çıkmazı gibi psikolojik gerilim filmleri sevenlerin beğenisini kazanıyor diyebiliriz.
Yaban Koyununun İzinde – TR Basım Yılı: 2008
Haruki Murakami’nin 1982 yılında yayınladığı bu kitapta da sürrealizmin etkileri açıkça görülmektedir. Eserde temel olarak; genç bir reklamcının çıktığı tuhaf yolculuk ele alınmaktadır. Reklamcı, mecbur bırakıldığı için yanına kız arkadaşını da alarak kendisinden istenen görevi yerine getirmek için yola düşmektedir. Sırtında yıldız işareti olan bir koyunu aramaya başlayan çiftin başına gelen garip olaylar zincirinden oluşan kitap, okuyucuyu içine çekerken, gerçeküstü sonu ve akıcı diliyle kitapseverlerin en sevdiği Marukami eserlerinden biri olarak gösterilmektedir.
Sahilde Kafka – TR Basım Yılı: 2009
Franz Kafka’ya olan hayranlığını, eserine ünlü edebiyatçının ismini vererek belli ettiği bu Haruki Murakami kitabında ise 15 yaşında bir ergenin kaçış hikayesi anlatılmaktadır. Ancak gencin kaçtığı şey herhangi biri ya da birileri değil, ileride başına gelecek olaylar silsilesidir. Daha açık söylemek gerekirse, sırt çantasına walkmanini koyup yollara düşen genç, aslında kaderinden kaçmaya çalışmaktadır. İşte bu sırada karşısına çıkan gariplikler, fantastik kahramanlar ve kurgusal karakterlerin anlatıldığı kitap, çoğu kişi tarafından en iyi Murakami kitabı olarak ifade edilmektedir.
1Q84 – TR Basım Yılı: 2012
Çıktığı ilk ay içerisinde bir milyondan fazla satan 1Q84, Murakami kitapseverlerin bir solukta okuduğu eserleri arasında yer alıyor. Adıyla, George Orwell’in 1984 isimli ünlü kitabına gönderme yapan Harukami, 1Q84’te bir katil ile bir matematik öğretmeninin yollarının kesişmesini konu alıyor. Yaklaşık 1000 sayfa olan bu kitap, buna rağmen okuyucusunu hiç sıkmıyor ve soluksuz okunan kitaplardan biri olarak favoriler arasına ekleniyor.
Haşlanmış Harikalar Diyarı ve Dünyanın Sonu – TR Basım Yılı: 2011
Meşhur Japon yazarın ilk kitaplarından biri olan Haşlanmış Harikalar Diyarı ve Dünyanın Sonu, ilk kez 1985 yılında yayınlanmıştır. İki dünya ile iki hikaye arasında gelip giden roman ve şaşırtıcı sonu, kitabın Murakami sevenler tarafından bir başyapıt olarak anılmasını sağlıyor. Tipik bir bilim kurgu gibi başlayan kitap, ilerleyen sayfalarla birlikte ne kadar derin konular içerdiğini okuyucusuna açıkça gösteriyor ve Marukami eserindeki incelikli kurgusuyla bir kez daha takdir kazanıyor.
Kadınsız Erkekler – TR Basım Yılı: 2016
Haruki Murakami’nin bu kitabı, yazarla ilk kez tanışacak okurlar için iyi bir başlangıç olabilir. Japon yazarın kendi üslubuyla, kadınlara ve aşka dair yazdığı 7 hikayeden oluşan bu eseri, tıpkı adı gibi kadınsız erkekleri konu alıyor. Aldatılan, terk edilen, aşık olan ama bir nedenle hep kaybeden erkeklerin anlatıldığı hikayelerin sonları biraz açık uçlu olsa da eser diğer yönleriyle bu kısmını fazlasıyla telafi ediyor.
Sputnik Sevgilim – TR Basım Yılı: 2016
Sputnik Sevgilim, sadece adıyla pek çok kişiyi cezbetmeyi başaran bir kitap. Myu, Sumire ve anlatıcı arasındaki zaman dışı yolculuk olarak kısaca özetleniyor. 1999 yılında yazılan Sputnik Sevgilim, Marukami’nin olayları varoluşsal bir çembere sokması, yalın ama derin olan anlatımı ile ilk sayfalarından itibaren okuyucusunu içine çekiyor. Gizemli ve merak uyandıran ögelerle dolu olan uzun hikaye tadındaki bu roman, pek çok okur tarafından “keyifli” olarak tanımlanıyor.
Edebiyatın Dali’si ve David Lynch’i gibi ifadelerle tanımlanan sıra dışı yazar hakkında detaylıca konuştuğumuz yazının da sonuna geldik. Ancak Haruki Murakami kimdir sorusuna daha net cevaplar verebilmek için dünyaca ünlü Japon yazarın kitaplarını okumalı ve Nobel Edebiyat Ödülü’ne de aday gösterilen bu ünlü kişiliğin hayal dünyasında unutamayacağınız yolculuklara çıkmalısınız derim.