15.6 C
Samsun
14 Kasım 2024
Fatih Semizoğlu

İş Kanunu Kapsamında Ara Dinlenme Süreleri ve Uygulama Esasları

İş Dünyası
i̇ş kanunu kapsamında ara dinlenme süreleri ve uygulama esasları

4857 sayılı İş Kanunu’nun amacı birinci maddesinde “işverenler ile bir iş sözleşmesine dayanarak çalıştırılan işçilerin çalışma şartları ve çalışma ortamına ilişkin hak ve sorumluluklarını düzenlemek” olarak açıklanır. Bu amaç doğrultusunda Kanun pek çok hüküm ortaya koymuştur. Kanunla düzenlenen haklardan biri de Kanun’un “İşin Düzenlenmesi” başlıklı 4. Bölümünde yer alan ara dinlenme hakkıdır. Burada işçilerin çalışma süreleri içinde kullanacakları dinlenme süresi düzenlenmiştir. Ara dinlenme, işçilerin çalışma süreleri içinde kullandıkları bir kanuni haktır. Bu hakkı düzenleyen İş Kanunu’nun “Ara dinlenmesi” başlıklı 68. maddesi:

Ara Dinlenmesi

Madde 68 – “Günlük çalışma süresinin ortalama bir zamanında o yerin gelenekleri ve işin gereğine göre ayarlanmak suretiyle işçilere;

  1. Dört saat veya daha kısa süreli işlerde on beş dakika,
  2. Dört saatten fazla ve yedi buçuk saate kadar (yedi buçuk saat dahil) süreli işlerde yarım saat,
  3. Yedi buçuk saatten fazla süreli işlerde bir saat,

ara dinlenmesi verilir.

Bu dinlenme süreleri en az olup aralıksız verilir.

Ancak bu süreler; iklim, mevsim, o yerdeki gelenekler ve işin niteliği göz önünde tutularak sözleşmeler ile aralı olarak kullandırılabilir.

Dinlenmeler bir iş yerinde işçilere aynı veya değişik saatlerde kullandırılabilir. Ara dinlenmeleri çalışma süresinden sayılmaz.”

ifadelerine yer vermektedir.

Ara dinlenmenin önemi görmezden gelinemeyecek kadar büyüktür. Çalışılan süre içerisinde kişilerin ihtiyaçlarını karşılama ve dinlenme gereksinimleri doğmaktadır. Bu ihtiyaçlarını karşılayamadıklarında kendileri açısından sağlıksız bir durum ortaya çıkacaktır. Özellikle bazı beden gücü kullanılarak gerçekleştirilen işlerde işçinin hiç dinlenmemesi yorgunluk ve dalgınlıktan kaynaklanan iş kazalarına da sebebiyet verebilecektir. Bu ihtimalin gerçekleşmesi hem işçi hem işveren için büyük bir tehlike arz eder. Zira bu tarz kazalar işverenler nezdinde de büyük kayıplara yol açar. Ceza almalarına ve itibar kaybı yaşamalarına sebep olur. Bu örnekten de anlayabileceğimiz gibi ara dinlenme hususu işverence de önemlidir. İhtiyaçlarını karşılayamayan ve dinlenemeyen işçi görevlerini gereği kadar yerine getiremeyecektir. Motivasyonu ve verimi azalacaktır. Ayrıca eklenmelidir ki işçinin durmaksızın çalışmasının beklenmesi pek gerçekçi bir istek olmayacaktır.

Ara dinlenme süreleri, gereğince uygulandığında ise işçinin verimi ve işine karşı taşıdığı motivasyonu artacak, sonucunda hem işçi hem işveren için olumlu bir sonuç ortaya çıkacaktır. Ayrıca işçi dinlendiğinden dikkatini daha kolay toplayacak ve iş kazalarının gerçekleşme ihtimali de azalacaktır. Anayasa’nın 50. Maddesi: “Dinlenmek, çalışanların hakkıdır.” hükmünü havidir. Yani dinlenme hakkı Anayasal bir haktır. Bu sebeple kesinlikle görmezden gelinemez, işçinin elinden bu hakkı alınamaz.

Dinlenme hakkı Yargıtay kararları ile de korunur. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2016/25534E., 2020/11056K. sayılı kararı: “İşçinin günlük iş süresi içinde kesintisiz olarak hiç ara vermeden çalışması beklenemez. Gün içinde işçinin yemek, çay, sigara gibi ihtiyaçlar sebebiyle ya da dinlenmek için belli bir zamana ihtiyacı vardır.” ifadelerine yer vererek bu konuya açıklık getirmiştir.

İşçi ara dinlenme süresini serbestçe geçirebilecektir. Bu sürede ne yapacağına ve nerede duracağına kendisi karar vermelidir. Fiziken ve zihnen kendi istediği gibi hareket etmelidir. İşle ilgili her türlü durumdan arınmış olmalıdır. İş bu sürede işçi yönünden ilerlemeyecektir. Yine aynı karara göre: “İşçi, ara dinlenme saatinde tamamen serbesttir. Bu süreyi iş yeri içinde ya da dışında geçirebilir. İş yerinde geçirmesi ve bu süre içinde çalışmaya devam etmesi durumunda ara dinlenmesi verilmemiş sayılır. Ancak işçi iş yerinde kalsa bile, ara dinlenmesi süresini serbestçe kullanabilir, bu süre içinde çalışmaya zorlanamaz.”

İşçi iş yerinden çıkmadan da ara dinlenme süresini geçirebilir. Örneğin, kendisine ayrılmış sandalye veya koltukta oturabilir, bu sürede bir şeyler atıştırabilir veya telefonuyla ilgilenebilir. Kimse onu bu sürede çalışmaya zorlayamaz. Ayrıca belirtilmelidir ki işçi bir yandan atıştırıp bir yandan da çalışıyorsa; örneğin maillerini, yapacağı işleri kontrol ediyor veya aynı zamanda bir program tasarlıyorsa bu süre ara dinlenme süresinden sayılamaz. Ara dinlenme süreleri kanunda dört saat veya daha kısa süreli işlerde on beş dakika, dört saatten fazla ve yedi buçuk saate kadar (yedi buçuk saat dâhil) süreli işlerde yarım saat, yedi buçuk saatten fazla süreli işlerde bir saat olarak belirlenmiştir.

Ancak bu süreler iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmeleri ile arttırılabilir. Çünkü Kanun bu süreleri “en az” olarak belirlemiştir. Özellikle Avrupa’daki çalışma hayatı ile ilgili haberler gözden geçirildiğinde çalışma sürelerinin kısaltılması veya dinlenme sürelerinin arttırılması ile ilgili haberler göze çarpmakta, bu haberler ülkemizde de gündem olmaktadır. Bu durumdan yola çıkılarak yeni nesil veya küresel dünyaya ayak uydurmak isteyen şirketlerde ara dinlenme sürelerinin arttırıldığına şahit olunmaktadır. Bu da çalışanların motivasyonunu yükseltmektedir.

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’nin 2017/32120E. ve 2018/1371K. sayılı kararında: “Uygulamada yedi buçuk saatlik çalışma süresinin çok fazla aşıldığı günlük çalışma sürelerine de rastlanılmaktadır. İş Kanunu’nun 63. maddesi hükmüne göre, günlük çalışma süresi on bir saati aşamayacağından, 68. maddenin belirlediği yedi buçuk saati aşan çalışmalar yönünden en az bir saatlik ara dinlenmesi süresinin, günlük en çok on bir saate kadar olan çalışmalarla ilgili olduğu kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla günde on bir saate kadar olan (on bir saat dâhil) çalışmalar için ara dinlenmesi en az bir saat, on bir saatten fazla çalışmalarda ise en az bir buçuk saat olarak verilmelidir.” ifadesi ile işçinin ara dinlenme hakkı hakkaniyetli bir şekilde korunmaktadır. İşçi on bir saatten fazla çalışmak zorundaysa dinlenme süresi de uzamalıdır.

Kural olarak ara dinlenme süreleri aralıksız olmalıdır. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2020/7412E. ve 2020/15773K. sayılı kararı bu konuda: “İş Kanunu’na İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliğinin 3. maddesinin ikinci fıkrasında, ara dinlenmelerinin iklim, mevsim, yöredeki gelenekler ve işin niteliğine göre yirmi dört saat içinde kesintisiz on iki saat dinlenme süresi dikkate alınarak verileceği hükme bağlanmıştır. Değinilen maddenin birinci fıkrasında ise, ara dinlenme süresinin çalışma süresinden sayılmayacağı açıklanmıştır.” ifadesi ile İş Kanunu’na İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliği‘ne işaret etmektedir. Bu hüküm İş Kanunu’nda olduğu gibi anılan yönetmelikte de hüküm altına alınmıştır.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2020/8196E. ve 2020/18148K. sayılı kararında: “Ara dinlenme süreleri kural olarak aralıksız olarak kullandırılır. Ara dinlenmesinin kullandırılması zorunlu ise de bunun kullanılacağı zamanı belirlemek işverenin yönetim hakkıyla ilgilidir. İşçilerin tamamı aynı anda ara dinlenme zamanını kullanılabileceği gibi, belli bir plan dâhilinde sırayla kullanmaları da mümkündür.” ifadesi yer alır. Bazı işlerde başında durulması gereken elektronik cihazlar, makineler bulunmaktadır. Bu makinelerin çalışmasının devam etmesi için dinlenme süreleri bu şekilde kullandırılabilir. Ayrıca bir market de dinlenme sürelerini bu şekilde kullanarak müşterinin her zaman bir çalışana ulaşabilmesini sağlayacaktır. Bu konu ile ilgili en önemli örnek ise hastanelerde uygulanacak olan plan dâhilinde sırayla kullanım olacaktır. Burada insan sağlığı ve hatta hayatı söz konusu olduğundan sağlık çalışanlarının dinlenme sürelerini sırayla kullanmalarının planlanması son derece doğal bir durumdur.

Yine aynı karar “Ancak ara dinlenme süresinin, işe, ara dinlenme süresi kadar geç başlama veya aynı süreyle erken bırakma şeklinde kullandırılması doğru olmaz. Ara dinlenme süresinin günlük çalışma içinde belli bir zamanda amaca uygun şekilde kullandırılması gerekir.” şeklinde bir ifadeye yer vermektedir. Bu da işçinin çalışma süresi içinde dinlenmesini koruma altına alan bir ifadedir. İşçi ara dinlenme hakkını kullanmayıp işten erken çıksa bile bu durum uzun vadede hem işin ilerleyişi hem de işçinin sağlığı, işi konusundaki verimi konusunda olumsuzluklara yol açacaktır. Aynı zamanda kanuna aykırı bir sonuç ortaya çıkacaktır.

Ara dinlenme süresi kanun maddesinde de düzenlendiği üzere çalışma süresinden sayılmaz. Çünkü işçi bu sürede işiyle ilgili bir faaliyette bulunmaz. Bu sebeple ara dinlenmeler için ücret ödenmeyecektir. Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’nin 2016/16805 E. ve 2019/14373 K. sayılı kararında “Ara dinlenme için ücret ödenmesi gerekmez. Ancak, bu süre işçiye dinlenme zamanı olarak tanınmamışsa, işçinin normal ücretinin ödenmesi gerekir. Bu sürenin haftalık kırk beş saati aşan kısmını oluşturması hâlinde ise zamlı ücret ödenmelidir.” denilerek ücret meselesi açıklanmıştır.

Çeşitli karar metinlerinde olduğu gibi Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2020/8196E. ve 2020/18148K. sayılı kararında da yer alan “İşçinin günlük iş süresi içinde kesintisiz olarak hiç ara vermeden çalışması beklenemez. Gün içinde işçinin yemek, çay, sigara gibi ihtiyaçlar sebebiyle ya da dinlenmek için belli bir zamana ihtiyacı vardır.” ifadesinde “çay, sigara” gibi ihtiyaçlar dikkat çekmektedir. Bazı iş yerlerinde çay, sigara gibi ürünleri tüketmeyen işçilerin tüketen işçilere nazaran dinlenme sürelerini kullanamadıkları, kullanmalarının diğerlerine nazaran pek de hoş karşılanmadığı durumlar ortaya çıkmaktadır. Daha önce de üzerinde durduğumuz gibi dinlenme sürelerinde ne yapacağı işçinin tasarrufunda olduğundan bu gibi durumlar kesinlikle bu hakka aykırıdır. Bu gibi kullanımların olmaması sebebiyle dinlenmeye çıkılmasının direkt veya üstü kapalı olarak engellenmesi kabul edilemez bir durumdur.

SONUÇ

İşçi haklarını korumada oldukça hassas olan İş Kanunu, ara dinlenme süreleri konusunda da bu hassasiyeti sürdürmüştür. Çeşitli kararlar ile de bu tutum desteklenmiştir. İşverenler ara dinlenme süreleri konusundaki kanun hükmü ve Yargıtay Kararlarına uygun hareket ederek hem kendilerini hem itibarlarını koruyacak hem de işçilerinin motivasyon ve veriminin devamını sağlayarak işlerinin sorunsuz bir şekilde yürümesini koruma altına alınacaklardır. Bu hüküm işçinin hem fiziksel hem de zihinsel sağlığının korunması için oldukça önemlidir. Bu sebeplerle ara dinlenme sürelerinin kullanımından kaçınılmamalı ve kanunun işaret ettiği kullanım biçimleri ihmal edilmemelidir.

Bilgilendirme Metni!

Bu makalede yer alan içerikler yalnızca bilgilendirme amaçlı olup Fatih Semizğlu’a ait bir hizmettir. Kaynak gösterilmeden iktibas edilemez. Makalenin hazırlanmasında gerekli özen ve dikkat gösterilmiş olmakla birlikte; işbu genel çerçevede bilgi veren ve yorum içerebilen makaledeki bilgilerin yanlışlık veya eksikliklerinden kaynaklanabilecek hiçbir sorumluluğu kabul etmemekte olup bu bilgilerin güvenilirliği nedeniyle oluşabilecek herhangi bir zarardan sorumlu tutulamaz.

Her bir somut olaya ilişkin olarak, her koşulda özel olarak profesyonel bir danışmana başvurmanız tavsiye edilir. Lütfen duyuru ile ilgili işlem yapmadan önce bizden görüş alınız.

İlgili gönderiler

Ücret Bordrosu ve Ücret Hesap Pusulasının İş İlişkisindeki Yeri ve Hukuki Niteliği

Fatih Semizoğlu

Fomo Nedir?

Fatih Semizoğlu

Hamiline Çek Nedir? Nasıl Düzenlenir?

Fatih Semizoğlu

Bir Yorum Bırakın