İslami mimari, göz alıcı renkleri ve şatafatlı kemerleriyle dünyanın en çarpıcı mimari tarzlarından biridir. Çoğunluğunu camilerin oluşturduğu, minareler ve kubbeleriyle mümeyyez bu mimariden kubbeler, hisarlar ve sarayların da payına düşeni aldığını görebilirsiniz. Bu tarzın güzel ve dikkat çekici özelliklerinden bir diğeri ise, dikkat ederseniz pek çok yerde görebileceğiniz İslami bir motif olan sekiz köşeli yıldız gibi, yinelenen geometrik desenler ve iç duvarlarla tavanları süsleyen girift hat sanatıdır. Bu nadide motifler ve tarza sahip olan İslami mimarinin en güzel örneklerinden derlediğimiz listemize göz atmaya ne dersiniz? İşte sizin için derlediğimiz İslami mimarinin güzide yapıları:
İçindekiler
- 1 Şeyh Zayed Camii, Abu Dabi, BAE
- 2 Sultanahmet Camii, İstanbul, Türkiye
- 3 El-Hamra Sarayı, Granada, İspanya
- 4 Agra Kalesi, Agra, Hindistan
- 5 Şeyh Lütfullah Camii, İsfahan, İran
- 6 Nasir el-Mülk, Şiraz, İran
- 7 Abdül Gafur Mescidi, Little India, Singapur
- 8 II. Hasan Camii, Kazablanka, Fas
- 9 Sultan Qaboos Camii, Muskat, Umman
- 10 Ubudiah Camii, Kuala Kangsar, Malezya
- 11 Sultan Selahaddin Abdülaziz Camii, Shah Alam, Malezya
- 12 İbrahim El-İbrahim Camii, Cebelitarık
Şeyh Zayed Camii, Abu Dabi, BAE
BAE’nin en büyük camisi olan Şeyh Zayed Camii, şu an aynı külliyenin içerisinde medfun olan BAE’nin eski başkanı Şeyh Zayed’in isteğiyle inşa edilmiştir. Kompleks, çoğunlukla doğal malzemeler kullanılarak 1996-2007 yılları arasında inşa edilmiştir. Parıldayan ve beyaz mermerden yapılmış ön cephe, 80’in üzerinde kubbe, altın ve yarı değerli taşlardan mamül işlemeler ve mavi gökyüzüyle çarpıcı bir uyuma sahip. Caminin içiyse, birisi 12 ton ağırlığa sahip ve Swarovski kristaliyle donanmış 7 avizesi ile görülmeyi hak ediyor.
Daha da iyisi, eğer aktarmalı bir uçuş yapıyorsanız ve Abu Dabi Uluslararası Havalimanı’nda 4 saat veya üzeri bir konaklama molanız var ise, bir taksi ile camiyi ziyarete gidip vaktinde uçuşunuza yetişebilirsiniz.
Sultanahmet Camii, İstanbul, Türkiye
Dünyanın en ünlü dini yapılarından biri olan Sultanahmet Camii, İstanbul’un kalbi denilebilecek bir noktada kuruludur. Sayısı 6 olan minareleri, Sultanahmet Meydanı üzerinde göğe tüm ihtişamıyla uzanmaktadır. 1616 yılında inşa edilen ve günümüzde de kullanımda olan caminin iç duvarları tepeden tırnağa 20.000 adet el işlemesi mavi seramik fayans ve 260 renkli camla kaplıdır. Caminin İngilizce “Blue Mosque” olan adının ilham kaynağı da ibadet alanını maviye boyayan bu el işi çini sanatıdır.
El-Hamra Sarayı, Granada, İspanya
Avrupa’nın en güzel mimari incilerinden biri olan bu saray, Endülüs güneşi altında parıldamaktadır. 889 yılında inşa edilen yapı, 13. yüzyılda restorasyona uğradı ve günümüzde UNESCO dünya miras listesindedir. Saray, mimarisindeki Fas esintisi, zarif çeşmeleri ve geometrik yapılı tavanlarıyla ünlüdür.
Agra Kalesi, Agra, Hindistan
1573 yılında inşa edilen kalenin yapımında 4000’den fazla işçi çalışmıştır. Ekber Şah döneminde inşa edilen kale, Şah Cihangir’in (Tac Mahal’i yaptıran Babür Sultanı) ölümüne dek 7 sene hapis bulunduğu kuleyi de bünyesinde barındırır. Kırmızı taşlardan yapılan binanın tavanlarında Moğol halı motifleri kullanılmıştır. 1983 yılında UNESCO dünya miras listesine alınmıştır. Agra’ya yolunuz düşerse Tac Mahal ile yetinmeyip bu güzel yapıyı da görmelisiniz.
Şeyh Lütfullah Camii, İsfahan, İran
İran’ın en güzel camisi olarak kabul edilen Şeyh Lütfullah Camii, alışılmadık bir şekilde minareye sahip değil. Caminin içinin canlı renklere sahip mozaikleri, çiçek desenli bezemeleri ve desenli tavan oymalarıyla harika bir görünüme sahip. 1618 yılında inşası tamamlanan cami, Safevi mimarisinin başyapıtı sayılmaktadır.
Nasir el-Mülk, Şiraz, İran
İran’ın Şiraz şehrindeki bu camii, 1876 yılında Katar Kralı Hasan Ali Nasır el-Mülk tarafından yaptırılmıştır. Rengarenk camları ve iç dizaynı nedeniyle “Pembe Camii” olarak da anılır. Günümüzde halen ibadete açıktır. Sabah güneşin doğuşuyla cami içerisinde bir renk cümbüşü başlamaktadır. Renklerin zeminle dansını izlemek isterseniz sabah saatlerinde camiye gitmeniz gerektiğini de belirtelim.
Abdül Gafur Mescidi, Little India, Singapur
Singapur’da 1907’de inşa edilmiş bu renkli cami; Hint, Fas ve Viktorya dönemi mimarisinin bir karışımı olarak vücut bulmuş. Eğer ziyaret ederseniz, girişinde yer alan ve türünün tek örneği olan güneş saatini mutlaka inceleyin. Bu güneş saatinde 25 güneş ışını 25 peygamberin adıyla adlandırılmış.
II. Hasan Camii, Kazablanka, Fas
1993 yılında inşası tamamlanan II. Hasan Camii, Atlantik Okyanusu’nun kıyısında gururla dikilmektedir. 210 metre boyu ile dünyanın en uzun minaresine sahip caminin, içinde 25.000, avlusunda ise 80.000 kişinin aynı anda ibadet etmesi mümkün. Fas’taki çoğu caminin aksine, Müslüman olmayan ziyaretçilere de ziyaret izni verilen camide namaz kılarken altınızda dalgaların çarptığı bir cam zeminli bölüm de bulunuyor.
Sultan Qaboos Camii, Muskat, Umman
Modern bir yapı olan ve yapımında 300.000 ton Hint kum taşı kullanılan caminin inşası 2001 yılında tamamlandı. Swarovski Kristal avizesi ve üretiminde 600 kadının çalıştığı yapımı 4 yıl süren Fars halısıyla da öne çıkan caminin 5 tane minaresi var. Aynı anda ise 20.000 kişinin ibadet etmesine imkan tanıyan bu cami de görenleri büyülemekte.
Ubudiah Camii, Kuala Kangsar, Malezya
1917 yılında inşası tamamlanan camii, özellikle altın kubbeleri ile dikkatleri üzerine toplamakta. Yapımı birkaç kez sekteye uğrayan caminin inşa sürecinin uzamasının sebeplerinden biri de 2 filin inşa alanına girip mermer zemine zarar vermesidir. Hint-Sarazen(Hint-Gotik olarak da bilinir.) mimarisine örnek olan caminin tasarımı ise bir İngiliz olan Arthur Benison Hubback’a ait.
Sultan Selahaddin Abdülaziz Camii, Shah Alam, Malezya
Adını Selangor sultanı Selahaddin Abdülaziz’den alan cami, Malezya’nın en büyük, Güneydoğu Asya’nın ise 2. büyük camisidir. Aynı anda 24.000 kişinin ibadet etmesi mümkün olan caminin minareleri 140 metredir. Kubbesinin mavi-beyaz renkli muhteşem görüntüsü ile öne çıkan cami, 1988 yılında inşa edildi. II. Hasan Camii’nin minareleri inşa edilene kadar en uzun minareler Selahaddin Abdülaziz Camii’ndeydi.
İbrahim El-İbrahim Camii, Cebelitarık
1997 yılında ibadete açılan camii, Kral Fahd bin Abdülaziz tarafından Cebelitarık İngiliz Denizaşırı topraklarında çalışan Müslümanlar’ın ibadet edecekleri bir yapıya kavuşmaları amacıyla hediye olarak yaptırılmıştır. İbrahim el-İbrahim Camii, dini İslam olmayan bir devlet topraklarında inşa edilmiş en büyük camidir. Shrine of Our Lady of Europe (Avrupa Meryem Ana Tapınağı) ile karşılıklı olan cami, iki din arasındaki hoşgörüye örnek olarak gösterilmektedir.
Gördüğünüz gibi, İslam kültüründen büyük izler taşıyan bu muhteşem yapılar, dünyanın dört bir yanında arz-ı endam etmektedir. Estetik olarak da çok üst düzeyde olan bu yapılar, bahsi edilen ülkelere yolunuz düşerse mutlaka gezi planlamalarınızda göz önünde bulundurmanız gereken yerler arasında. Bir sonraki listemizde görüşmek üzere, sağlıcakla kalın.