Günümüze kadar kimya alanında kıymetli çalışmalar yapıldı. Atomlar, mineraller, madenler kimya çalışmaları sonucu ortaya koyulan bazı maddelerdir. Bu maddelerin yakın zamanda keşfedildiği söylense de bin yıl öncesinden keşfeden ve atomun tanımını yapan önemli bir isim var. Bu yazımızda sizlerle birlikte kimyanın babası olarak tanınan Cabir bin Hayyan’ı ve çalışmalarını yakından inceleyeceğiz. Keyifli okumalar.
Cabir, bilim dünyasında “kimyanın kurucusu, kimyanın babası” olarak bilinir. Hayatı hakkında pek bilgi bulunmayan Cabir bin Hayyan’ın 721 yılında Tus şehrinde doğduğu tahmin ediliyor. Babası Yemen’in Ezd kabilesindendi ve baharatçılık yapmasının yanı sıra eczacılık faaliyetlerinde bulunduğunu söyleyenler de vardır. Cabir bin Hayyan, hayatının büyük bir kısmını kimya çalışmaları açısından uygun bir ortam olduğu için Kufe’de geçirmiş.
Cabir kimya ilmini “hikmetin kaynağı” olarak adlandırdığı hocası Cafer es-Sadık’tan öğrendiğini belirtir. Onun yanında eğitimini tamamladıktan sonra dönemin ilim merkezi olan Bağdat’a gitmiş ve burada Abbasi halifesi Harun Reşid’e saray alimi olarak hizmette bulundu. Dönemin siyasi olaylarından dolayı çalışma yapacak ortam bulamayan Cabir bin Hayyan, Bağdat’tan ayrılarak Kufe’ye geri döndü ve Halife Me’mun zamanına kadar çalışmalarını gizli bir şekilde yürüttü. Kimya alanında önemli çalışmalar yapan Cabir bin Hayyan, Kufe’de yaşamını yitirdi.
Cabir, kendi zamanına kadar olan kimya bilgilerini düzenlemesi sebebiyle “modern kimyanın kurucusu” olarak tanınır. Batı dünyasında “Geber” adıyla bilinen Cabir; tıp, astronomi, matematik ve felsefe gibi alanlarda çalışmış olsa da adını kimya alanında duyurmuş. Cabir’in kaleme aldığı felsefe, mekanik, tıp ve savaş araçlarını konu alan toplamda 1300 risalesi olduğu biliniyor. Bu risalelerin dışında simya alanında 112, kimya alanında ise 70 kadar kitabı bulunuyor. Kimya hakkındaki kitapları deney ve gözlem çalışmalarını konu alır.
Cabir kimya alanında yazmış olduğu eserlerin yanı sıra bu alanda birçok buluşa da imza attı. Günümüzde bilenen kimyevi maddeleri tespit edip isimlendirmesi, sodyum karbonat ve potasyumu bulması ve çeşitli metalleri kullanılabilir hale getirmesi buluşlarına verilebilecek en iyi örneklerden bazıları.
Bugün kimya laboratuvarlarda kullanılan birçok aletin mucidi olarak karşımıza Cabir bin Hayyan çıkar. Deneylerde kullanmak üzere ürettiği imbik, tüp ve fırınlar kendisinden sonraki kimyacılar tarafından kullanılmaya devam etti. Bu aletlerle yapmış olduğu damıtma, kristalleşme ve kalsinasyon gibi işlemleri kimya ilmine kazandırdı.
Cabir bin Hayyan atom bombası üretilmeden bin yıl önce atomun parçalanabileceğini ve bunun büyük bir güce sahip olabileceğini söyleyen ilk bilim insanıydı.
17. yüzyıla kadar Avrupa’da kimya alanında Cabir’in öğretileri okutulmuş, onun bilgi seviyesine kimse erişememişti. Birçok alanda yazdığı eserler “Geber Külliyatı” adı altında Latince’ye tercüme edilmiş ve Avrupa’nın büyük bir kısmına dağıtılarak uzun yıllar okutulmuştur.