Perakende zincir mağazacılığında en kritik pozisyonlardan biri Mağaza Müdürlüğüdür. Bir Mağaza Müdürü, perakendeci için son derece önemlidir çünkü bu pozisyonda yapılan hatalar, hem yasal hem de satış süreçlerinde ciddi sorunlar doğurabilir; müşteri memnuniyeti ve ürün yönetimindeki zafiyetler, ciro kaybına neden olabilir.
Perakendeciler, milyonlarca liralık mağazalarını, çalışanlarını ve müşterilerini Mağaza Müdürlerine emanet eder. Onlardan parasal kaynakları, ürünleri, insan kaynağını, müşteri ilişkilerini ve diğer varlıkları en iyi şekilde yönetmelerini beklerler. Bu yönetimin sonucunda ise iyi bir kâr, minimum gider, yüksek müşteri memnuniyeti ve artan bir müşteri sayısı ile sürdürülebilir başarı beklenir.
Peki, bu beklentilere karşılık Mağaza Müdürlerine ne sunulur? Ücret, eğitim, kariyer olanakları, sosyal imkanlar, değer?
Sektördeki ücret politikaları oldukça adaletsizdir. İnsan Kaynakları politikalarının eksikliği nedeniyle, Mağaza Müdürleri bazen kendi personelleriyle aynı veya biraz daha yüksek maaşlar alırlar. Bu durum, deneyimli müdürlerin bir süre sonra mutsuz olup işten ayrılmalarına yol açar. Perakendeciler ise artan personel maliyetlerini azaltmak amacıyla, daha az ücretle yeni yetişen adayları işe alır veya dışarıdan, yüksek veya düşük ücretle şirketi tanımayan Mağaza Müdürlerini istihdam eder. Bu meslekte, tecrübeniz ve maliyetiniz arttıkça iş riskiniz de artar. Oysa bir şirketin başarısı için Mağaza Müdürü pozisyonunda personel devir hızının düşük olması gerekir.
Eğitim ise, perakendecilerin önem verdiğini söylediği ancak çoğu zaman gereksiz bulduğu bir konudur. Eğitim şart derler ama eğitimin sahadaki yansımasını ölçemedikleri için bunun çok da gerekli olmadığını düşünürler. Ancak, hızlı personel devir hızı nedeniyle alttan yetişen adaylar yeterince hazırlıklı olmadan göreve başlarlar ve bu da hata yapma olasılıklarını artırır. Terfi politikalarının yeterince oturmadığı durumlarda ise haksızlıklar yaşanır ya da personel böyle düşünür.
Sosyal imkanlar neredeyse yok denecek kadar azdır. Yazın düzenlenen bir piknik veya Ramazan ayında verilen bir yemekle sınırlıdır. Oysa Mağaza Müdürü, mağazanın sahibidir ve onun motivasyonu, işin başarısına doğrudan yansır.
Değer verme konusunda ise, yılların tecrübesine dayanarak şunu söyleyebilirim: Bölge Satış Müdürü ya da patronun iki sözüyle kapıya bu kadar yakın olan başka bir meslek yoktur. Perakende, çok detaylı bir iş olduğundan, çalışmak istemeyen biri mutlaka bir açık bulur. Özellikle zincir mağazalarda, ekonomik ve kişisel etkenler göz önüne alınmadan yapılan tayinler, Mağaza Müdürleri için ciddi bir yıpratma sebebidir.
En büyük sorunlardan biri de çalışma koşullarıdır. Uzun çalışma saatleri, iptal edilen haftalık izinler ve yıllık izinlerin bile kullanılamaması sıkça karşılaşılan durumlardır. Bölge Müdürleri ve patronlar, Mağaza Müdürünün sürekli mağazada olmasını, telefonlarına her an cevap vermesini isterler. Ancak unutulmamalıdır ki onların da bir aileleri ve sosyal hayatları vardır. Kişilerin özel yaşamlarına zaman ayırmalarına izin vermezseniz, bu durum iş körlüğüne yol açar. Belki de başarısız dediğiniz müdürler, bu sebeple hata yapıyordur.
Bölge Müdürü ve patronun ciro ve hedef baskısı, mağazadaki üçüncü şahıslarla (tedarikçiler, yer sahipleri, resmi kurum temsilcileri vb.) ve çalışanlarla olan yoğun iletişim, stres ve gelecek kaygısı, milyonlarca liralık bir mağazayı yönetmeye çalışan Mağaza Müdürü için ciddi bir yük oluşturur. Mağaza Müdürleri, sektörde hala hak ettiği değeri bulamamıştır.
Artan rekabet ve modern mağazacılığın getirdiği zorluklar, Mağaza Müdürlerinin önemini daha da artıracaktır. Bu nedenle, perakendecilerin iyi Mağaza Müdürlerini kaybetmemek için her türlü önlemi almaları gerekecektir.
Mağaza Müdürlerinden memnun olmayan ve değiştirmeyi düşünen perakendecilere (eminim ki çoğu böyle düşünüyor) tavsiyem: Vermeden almak Allah’a mahsustur. Önce değer verin, eğitim, ücret, sosyal haklar sağlayın; karşılığını mutlaka alacaksınız.