Ünlü İngiliz şair ve oyun yazarı Shakespeare, yüzyıllardır tahtını kimseye kaptırmamış, gelmiş geçmiş en büyük yazar olarak anılmayı başarmıştır. Peki, hakkında hala çok fazla şey bilinmeyen William Shakespeare sahiden kimdir?
a şey bilinmeyen William Shakespeare sahiden kimdir?
Shakespeare’in kim olduğu hakkındaki varsayımları biliyor musunuz? Dünya çapında ün kazanmış ve neredeyse bütün dillere çevrilmiş oyunların yazarının diyorum, gerçekten kim olduğu konusundaki teorileri hiç duymuş muydunuz? Avon’un Ozanı tabiriyle de anılan yazarın, Avon Nehri kıyısında doğmuş ve orada ölmüş tüccar William Shakespeare olamayacağı konusundaki görüşleri merak ediyorsanız, tam olarak doğru yerdesiniz diyebilirim.
Çünkü bugün dünyanın en büyük oyun yazarlarından biri olan William Shakespeare kimdir sorunsalından başlayacak, sonrasında da ünlü ismin eserleri, hayatı ve hakkındaki diğer gerçeklerden sırasıyla bahsedeceğiz. Bakalım, “olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu” diyen ünlü kişiliğimiz; gerçekte hiç olmamış mı?
İçindekiler
William Shakespeare Kimdir? Kısaca Bilgi
Tamam, William Shakespeare’in büyük bir oyun yazarı olduğunu hepimiz biliyoruz. Diğer bir deyişle; Hamlet, Macbeth, Bir Yaz Gecesi Rüyası, Kral Lear, Othello gibi önemli eserleri vermiş kişinin Shakespeare olduğu hepimizin malumu! Ama gel gör ki Shakespeare’in adından ve eserlerinden başka pek bir şeyden de haberimiz yok. Mesela; sık sık ismini duyduğumuz ya da kullandığımız kişinin nerede yaşadığı, ne iş yaptığı, nasıl bir hayat sürdürdüğü gibi konulara oldukça yabancıyız.
Hatta Shakespeare’in bir takma isim olabileceği ihtimalinin epey mantıklı teorilere dayandığını hiç mi hiç duymadık. Evet, William Shakespeare şimdiye kadar adını bile duymadığınız birinin kullandığı takma isimden daha fazlası olmayabilir diyorum. Peki, o kişi kim mi? Gelin, hemen şimdi öğrenelim.
William Shakespeare’in Hayatı
İlk olarak, adı gerçekten de William Shakespeare olan kişiden bahsedeceğiz diyor ve hemen ünlünün hayat hikayesini aktarmaya başlıyorum. 23 Nisan 1564’da dünyaya geldiği söylenen William Shakespeare’in babası John başarılı bir tüccar, annesi Mary Arden ise varlıklı bir ailenin kızıymış. Shakespeare çiftinin 8 çocuğundan üçüncüsü olan William, aynı zamanda ailenin hayatta kalan en büyük çocuğu olma özelliğini de taşıyormuş.
Strarford-upon-Avon’daki evinde doğup büyüyen William, ilköğretimini King’s New School’da almış. Ve söylenen o ki gittiği okulda verilen eğitim, Latince yoğunluktaymış. 18 yaşına geldiğinde, 26 yaşındaki Anne Hathaway’la evlenen Shakespeare’in ilk çocuğu Susanna 1583’te doğmuş. 2 yıl sonra ise Hamnet ve Judith isimli ikizleri dünyaya gelmiş. Fakat Hamnet 11 yaşında bilinmeyen bir nedenden dolayı hayatını kaybetmiş.
Shakespeare’in Karısı Anne Hathaway;
1585 ile 1592 yılları arasında nerede olduğu konusunda çeşitli rivayetler bulunan Shakespeare, kimine göre Londra’da öğretmenlik yapıyormuş, kimine göre ise bir dava yüzünden Londra’ya kaçmak durumunda kalmış. Anlayacağınız; William Shakespeare’in 11 yıllık süreci nasıl geçirdiği kesin olarak bilinmiyor. 1592’de ise adı yavaş yavaş duyulmaya başlamış. Londra tiyatrolarında oynanan oyunların yazarının ünü arttıkça, başka bir oyun yazarı olan Robert Greene’nin kendisini Groats-Worth of Wit isimli eserinde taşlamasıyla ismi daha da bilinir hale gelmiş. (Biyografi yazarlarına göre, Shakespeare’in kariyeri Greene’nin saldırısından hemen önce başlamaktadır.)
1594’ten sonra Shakespeare’in oyunları sadece, kendisinin de dahil olduğu bir grup oyuncuya ait olan Lord Chamberlain’s Men tarafından sergilenmiş. Ve şirketin ismi Kraliçe Elizabeth 1603 yılında öldükten sonra, yeni kral tarafından royal bir patent ile ödüllendirilerek, King’s Men olarak değiştirilmiş. 1599 yılında şirketin ortakları Thames Nehri kıyısında Globe ismindeki kendi tiyatrolarını inşa etmiş. Ayrıca 1608’de de Blackfriars ismindeki tiyatro devralınmış. Ve o dönemlerdeki kayıtlara göre, tiyatro yılında şirketinin gelirleri Shakespeare’in varlıklı bir adam olmasını sağlamış. 1597 yılında Stratford’daki ikinci büyük evini satın alan Shakespeare,1605’de de kilisenin ondalık vergilerinde pay sahibi olmuş.
Kızı Susanna Hall;
Oyun yazarı olarak isminin duyulmasının ardından hem kendisinin hem de başkalarının oyunlarında oynamaya devam eden sanatçı, bu yıllarda Londra ile Stratford arasında mekik dokumuş. Biyografi yazarı Rowe’ye göre Shakespeare, son birkaç yılını Stratford’da emekli olarak geçirmiş. 1607’den sonra çok fazla oyun yazmayan Shakespeare, 23 Nisan 1616’da hayata veda etmiş. Kızlarından Susanna 1607’de bir hekim olan John Hall ile Judith ise babasının ölümünden hemen önce şarap tüccarı Thomas Quiney ile evlenmiş.
Shakespeare’in oğlu küçük yaşta öldüğü için soyunu devam ettirme görevi kızlarına düşüyormuş. Fakat Judith’in 3 çocuğu da evlenmeden öldüğü ve Susanna’nın tek kızı Elizabeth de hayatı boyunca hiç anne olamadığı için Shakespeare’in doğrudan gelen soyu devam ettirilememiş. Öldükten iki gün sonra Holy Trinity Kilisesi’nin avlusuna gömülen Shakespeare’in mezarının üzerine ise taş levha ile oyulan bir kitabe işlenmiş. Ve bu kitabe ünlü oyun yazarının mezarının değiştirilmesine karşın bir lanet içerdiği için 2008 yılında yapılan restorasyonda bölgeye dikkatle yaklaşılmış.
William Shakespeare’in Gerçek Kimliği
Tamam, kabul gören gerçek William Shakespeare’in 1564’te Stratford’da doğan ve 1616’da aynı yerde ölen kişi olduğu! Fakat bazılarına göre, William Shakespeare’in o kişi olması pek mümkün değil. Çünkü 1564-1616 yılları arasında yaşamış William Shakespeare, işleri nedeniyle Londra’da yaşayan varlıklı bir tüccardan fazlası değilmiş. Tiyatroyla ya da yazarlıkla da uzaktan yakından alakası yokmuş. Ayrıca o kadar ünlü olan birinin hakkında çok az bilgi bulunması da mantıksız bulunmaktadır. Zira Shakespeare’le aynı dönemde yaşayan, hatta ondan daha önce yaşayan isimler hakkında bile daha fazla bilgiye rastlanmaktadır.
Ayrıca Shakespeare’in Londra’da olduğu dönemde kimsenin onun hakkında bir kayıt tutmaması gibi bilgiler de bu varsayımları güçlendirmektedir. Stratford’da yaşadığı dönemde kimsenin onun edebi kişiliğinden bahsetmemiş olması da ilginçtir. Anne-babasının, karısının ya da çocuklarının okuma-yazma bilmemesi de tuhaftır. İşte böyle teoriler neticesinde; dünyaca ünlü eserlerin yazarının bir başkası olduğu ve William Shakespeare takma adını kullanarak kendini gizlediği görüşü ortaya atılmıştır. Peki, gerçek yazar kimdir?
Shakespeare’in Evi;
Yaygın olan düşünceye göre William Shakespeare olduğu sanılan kişi 17. Oxford Kontu Edward de Vere’dir. Macera dolu bir hayatı olan Edward de Vere’nin hayatındaki pek çok olayın Shakespeare’in oyunlarındaki olaylarla benzemesi şüpheleri arttırmaktadır. Aristokrat bir aileden gelen Edward de Vere’nin aldığı eğitim ve sahip olduğu nitelikler de teoriyi güçlendirmektedir. Peki, Edward de Vere neden kendi ismini kullanmayı tercih etmemiş?
Çünkü babasının ölümünden sonra kraliçenin en eski danışmanı William Cecil’in yanında yetişmiş. Ve 20 yaşında kraliçeyle tanışan Edward, 21 yaşına geldiğinde Cecil’in kızı Anne ile evlenmiş. 24 yaşında Avrupa seyahati sırasında, bindiği gemi korsanların saldırısına uğramış ve Edward de Vere kraliçeyle olan ilişkisini söylediğinde serbest bırakılmış. Hamlet’te de kahramanın başından böyle bir olay geçmektedir.
Ülkeden ayrıldıktan sonra doğum yapan karısını zinayla suçlaması ve yıllar sonra suçlamalarından vazgeçip Anne ile yeniden yaşamaya başlaması da Shakespeare’in oyunlarında sıklıkla rastlanan bir olaydır. Küçüklüğünden beri şiire ve edebiyata meraklı olan de Vere’ye 36 yaşına geldiğinde kraliçe tarafından yüksek miktarda gelir bağlanmış. İşte bu tarihten sonra Edward de Vere kendi adıyla hiçbir şey yazmamış. Fakat 1-2 yıl içinde görünmez yazar William Shakespeare’in adı duyulmuş.
William Shakespeare’in Mezarı;
İşte tüm bu bilgiler ışığında Edward de Vere’nin Shakespeare takma ismiyle hepimizin bildiği dünyaca ünlü eserleri yazdığı düşünülmektedir. Tutumluluğuyla ünlü olan Kraliçe Elizabeth, o cömert geliri de Vere’ye saltanatının şanını arttırması için vermiştir. Edward de Vere’nin kendi ismini kullanmamasının nedeni ise o dönemde soyluların ticari amaçlarla şiir ya de tiyatro eseri yayımlamalarının yasak olmasıymış.
Ayrıca sarayda yaşadığı bilinen Edward de Vere, yazarın kendisi olduğunu belirtseymiş, insanlar karakterleri saraydaki gerçek kişilerle özdeşleştirebilir ve istenmeyen olaylar baş gösterebilirmiş. Kısacası; Edward de Vere pek çok farklı nedenden dolayı kimliğini gizlemek durumundaymış. Sonuçta; Edward de Vere ya da bir başkası mı gerçek yazar, kesin olarak bilinmese de gerçek şu ki o eserler bir dahinin ürünleri!
William Shakespeare’in Eserleri
Trajedi, komedi, tarihsel oyun ve şiir türünde eserler veren William Shakespeare, İngiltere’nin ulusal şairi ve Avon’un ozanı olarak da anılmaktadır. Ve günümüze ulaşan eserleri, başka yazarlarla ortak yazılanlarla da dahil 38 oyun, 154 sone, 2 uzun öykü şiir ve kaynağı belirgin olmayan birkaç belirsiz şiirden oluşmaktadır. Dünyanın en seçkin oyun yazarı yakıştırmasını layığıyla taşıyan Shakespeare’in oyunları bütün dillere çevrilmiş ve yüzyıllar boyunca sahnelerde oynanmıştır.
Trajedileri; Romeo ve Juliet, Macbeth, Kral Lear, Hamlet, Othello, Titus Andronicus, Julius Caesar, Antonius ve Kleopatra, Coriolanus, Troilos ile Kressida ve Atinalı Timon’dur. Komedileri; Bir Yaz Gecesi Rüyası, Yeter ki Sonu İyi Bitsin, Size Nasıl Geliyorsa, Cymbeline, Aşkın Çabası Boşuna, Kısasa Kısas, Venedik Taciri, Windsor’un Şen Kadınları, Kuru Gürültü, Perikles, Hırçın Kız, Yanlışlıklar Komedisi, Fırtına, Onikinci Gece, Veronalı İki Gentleman, İki Soylu Akraba ve Kış Masalı’dır.
Kral John, II. Richard, V. Henry, IV. Henry: I. ve II. Bölüm, VI. Henry: I. II. ve III. Bölüm, VIII. Henry ise tarihsel oyunlarıdır. Son olarak; William Shakespeare’in bunların dışında çeşitli şiirleri ve soneleri de bulunduğunu ayrıca belirtmek isterim. Örneğin; 1593-1594 yıllarında tiyatrolar veba salgını yüzünden kapatıldığında; Shakespeare Venüs ve Adonis ile Lucrece’nin Tecavüzü isimlerinde iki öykü şiir yayımlamış.
William Shakespeare’in Oyunları
William Shakespeare’in oyunları hakkında hepimiz az çok bir şeyler biliyoruz. Ancak yine de ünlü oyunlarından bazılarından kısaca bahsederek bilgilerimizi tazeleyelim derim.
Romeo ve Juliet
Shakespeare’in en çok bilinen oyunlarındandır. Yazar, İngiliz şair Arthur Brooke’nin 1562’de yayımlanan Romeus ve Juliet’in Trajik Öyküsü isimli uzun şiirinden ilham alarak oyunu kaleme almıştır. Pek çok kez operaya, baleye ve sinemaya uyarlanan Romeo ve Juliet, iki genç arasındaki aşkın gücünü konu almaktadır. Verona’nın zengin ve asil aileleri Montegue ile Capulet aileleri arasında yılladır süren düşmanlık, iki gencin birbirine aşık olmalarının önüne geçememiştir.
Capulet’lerin düzenlediği maskeli baloya gizlice katılan Montague ailesinden Romeo da gizlice katılır. Çünkü Capulet’lerden Rosaline’ye ilgi duymakta, ona aşkını anlatmak istemektedir. Ne var ki baloda Capulet’lerin 13 yaşındaki kızları Juliet’i gördüğünde Rosaline de dahil olmak üzere her şeyi unutur. Juliet de Romeo’ya karşılık verir ve hepimizin bildiği balkon sahnesi yaşanır.O geceden sonra her gece Romeo Juliet’in yanına gelir. Ve Rahip Laurance’nin de yardımıyla gizlice evlenirler.
Ancak Romeo, Capulet ailesinden Tybalt’ı öldürdüğü için sürgüne gönderilir. Juliet ise başka biriyle evlendirillmek üzeredir. Bu durumdan kurtulmak için Rahip Laurance’nin yardımıyla kendisini 40 saat ölü gibi gösterecek bir iksir içer. Rahip, Romeo’ya durumu anlatan bir mektup yazsa da Romeo mektubu okuyamaz ve Juliet’in gerçekten öldüğünü düşünür. Ve Juliet’in mezarının başında zehir içerek kendini öldürür. Sonrasında uyanan Juliet ise Romeo’nun öldüğünü görür ve sevgilisinin hançeriyle hayatına son verir. Romeo ve Juliet ayrıca dünya klasikleri kitapları listesinde de yer almaktadır.
Hamlet
“Olmak ya da olmamak! İşte bütün mesele bu!” dizeleriyle hafızalara kazınan Hamlet, Shakespeare’in dünyaca ünlü oyunları arasında yer almaktadır. 1599 ile 1601 yılları arasında yazılan bu oyun, Danimarka’da geçmektedir. Prens Hamlet’in babasını öldürüp annesiyle evlenerek tahta oturan amcası Claudius’tan intikam almak istemesini konu almaktadır. Ama nedense Hamlet, oyun boyunca amcasını öldüremez.
Sonunda ise amcasıyla birlikte annesi ve kendisi de ölür. Keder, nefret, ihanet, ensest ve ahlaksızlık konularını işleyen Shakespeare’in bu oyunu hangi yılda yazdığı ise hala tartışılmaktadır. Tüm bunların yanı sıra İngiliz edebiyatının en önemli trajedilerinden biri olarak kabul edilen Hamlet, aynı zamanda Shakespeare’in en uzun oyunu olma özelliğine de sahiptir.
Kral Lear
Shakespeare’in bir diğer ünlü trajedisidir. 1605 yılında yazıldığı tahmin edilen oyun, Kral Leir isimli halk masalından ilham alınarak yaratılmıştır. Ayrıca oyunun basılmış iki farklı versiyonu bulunmakta, her ikisi de eşit değerde özgün kabul edilmektedir. Gururlu ve bencil Kral Lear’ın 3 kızı bulunmaktadır. Ve en küçük kız, diğerlerinin aksine babasına sürekli onu ne kadar sevdiğini söylememekte, onlar gibi yapmacık sevgi gösterileri sergilememektedir.
Bunun üzerine Kral Lear, küçük kızı Cordelia’yı sürgüne göndererek, servetini diğer kızları arasında paylaştırır. Ama tabii ki kötü kalpli kızlar sonunda babalarını sokağa atar ve Kral Lear Cordelia’ya yaptığı haksızlığı düşünerek delirmeye başlar. Cordelia ise babasını kurtarmak için geri döner ama öldürülür. Kral Lear da kızının ölü bedenine sarılarak son nefesini verir.
Bir Yaz Gecesi Rüyası
İlk kez 1594-1595 yıllarında sahnelendiği tahmin edilen oyunun ana teması aşk ve evlilik üzerinedir. Antik Yunanistan’da bir düğün çevresinde geçen olaylar, aşk üçgenleri yüzünden iki kavramın ne kadar komik olabileceğini göstermektedir. Theseus ile Hippolyta düğün hazırlıkları yaparken, Demetrius ve Lysander Hermia’yı sevmektedir. Hermia da Lysander’i sevmesine rağmen, babası kızının Demetrius’la evlenmesini istemektedir.
İki aşık oradan kaçmaya karar verirler ve Lysander planlarını Helena’ya anlatır. Demetrius’a aşık olan Helena da ikilinin kaçacağını Demetrius’a haber verir. Artık iki aşığın peşinde Demetrius, Demetrius’n peşinde ise Helena vardır. Helena Demetrius’a aşkını ilan etse de genç adam onu reddeder. Sonrasında ise bir peri sarayına ulaşırlar ve kullanılan aşk iksiriyle işler iyice birbirine girer. Ve nihayetinde perde, tüm yaşananların bir rüyadan ibaret olduğu anonsuyla kapanır.
Venedik Taciri
Bir komedi olmakla birlikte ciddi bölümleri de olan Venedik Taciri, Shakespeare’in bilinen eserlerindendir. Yahudi tefeci Shylock, oyunun kötü karakteridir. Gemileri açık denizlerde olan ve maddi sıkıntı çeken soylu tüccar Antonio da kötü adamdan borç para alır. Ve Shylock’un hazırladığı senette, Antonio’nun borcunu ödeyememesi halinde vücudunun neresinden isterse orasından 450 gram et kesebileceği yazmaktadır.
Nihayetinde; Antonio’nun gemilerinin battığı haberi soylu tüccara ulaşır ve Antonio borcunu ödeyemez. Bunun üzerine duruşma yapılır ve Antonio, arkadaşının sevgilisi Portia’nın zekası sayesinde Shylock’tan kurtulur. Çünkü senette sadece et yazılmaktadır. Yani Shylock, yapabiliyorsa Antonio’nun kanını akıtmadan sözünü ettiği eti alabilir. Shylock, davadan vazgeçse de bu kez de bir Hristiyan’ın canına kast ettiği için mal varlığına el konulur ve hayatı Antonio’nun merhametine bırakılır. Antonio da Yahudi tefecinin hayatını, Hristiyan olması şartıyla bağışlar.
Macbeth
William Shakespeare’in en kısa trajedisi olarak da bilinmektedir. Glamis Baronu Macbeth ve Banquo’nun karşısına Üç Cadı çıkar. Ve her cadı Macbeth’i farklı şekillerde selamlar. Macbeth; Glamis Baronu, Cawdor Baronu ve bir sonraki kral olarak selamlanırken, Banquo’nun da bir kraliyet hanedanına babalık edeceği kehanetinde bulunulur. Bu sırada kraldan gelen haberle Macbeth, Cawdor Baronu ilan edilir. Ve böylece kehanetlerden ilki gerçekleşmiş olur.
Hırsla dolan Macbeth, karısına kehanetten bahseder ve karısı da şatolarında ağırlayacakları Kral Duncan’ı öldürme planları yapmaya başlar. Karısının da teşvikiyle Macbeth, kralı öldürür. Duncan’ın yerine geçen Macbeth, Banquo’nun kralların atası olmasından korktuğu için onu da öldürür. Bu sırada daha pek çok kişiyi ortadan kaldıran Macbeth, sonunda tahtın gerçek sahibi Duncan’ın oğlu Malcolm tarafından öldürülür. Macbeth’in ayrıca Justin Kurzel tarafından beyaz perdeye uyarlandığını ve en iyi savaş filmleri listesinde yer aldığını belirtmek isterim.
William Shakespeare Sözleri
Son olarak da William Shakespeare’in birkaç ünlü sözünü paylaşalım. İşte gerçek kimliği konusunda çelişkiler olsa da edebi dehası tartışılamayacak ünlü yazarın en beğenilen sözleri:
Demek ki durum yüzyıllar öncesinde de aynıymış! Ne yazık…
En güzel motivasyon sözlerinden bir tanesi! Umarım, ihtiyacınız olmak ama dibe vurduğunuzu hissettiğinizde aklınıza getirmelisiniz.
Shakespeare’in tüm kalbimle katıldığım bir sözü daha!
Zaten gerçek mutluluk da bu! Birilerine ya da bir şeylere bel bağlamadan da gülümseyebilen insanlar, mutluluğun bir sırrı olmadığının kesinlikle farkındalar!
Kesinlikle öyle! Olaylara bakış açısı, olayın kendisinden çok daha önemli! Tıpkı birinin ansızın yağan yağmura lanetler yağdırması, bir diğerinin de aynı anda gökyüzünün gözyaşlarına şükretmesi gibi!
Tüm bu öğrendiklerinizden sonra William Shakespeare hakkında ne düşünüyorsunuz? Sonuçta; onun büyük bir deha olduğu tartışılamaz bir gerçek! Orada hemfikiriz. Peki, gerçek kimliği hakkındaki teoriler sizin de ilginizi çekmedi mi? O kadar ünlü bir kişilik hakkında çok az bilgi olması sizce de şüpheli görünmüyor mu?